18. Ceza Dairesi 2015/44155 E. , 2017/13548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve temyizin kapsamının, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ..."e yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanığın, birden fazla görevliye karşı bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiille direnmesine karşın, TCK"nın 43/2. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu şekilde kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olaya gelince: her ne kadar sanığın, müştekilere sinkaflı hakaret ettiği kabul edilmiş ise de, müşteki ve tanık Aydın Salcıoğlu"nun anlatımlarında sanığın “bırakın arkadaşımı defolun gidin” şeklinde konuştuğunu açıklamaları ve bu sözlerin hakaret suçunu oluşturmayan kaba hitap tarzı niteliğinde olması karşısında, sanığın sinkaflı şekilde sövdüğüne ilişkin, mahkumiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerin nelerden ibaret olduğu CMK"nın 230/1-b maddesi gereğince açıklanmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.