2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/21064 Karar No: 2014/3821
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/21064 Esas 2014/3821 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/21064 E. , 2014/3821 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Keskin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :21.06.2013 NUMARASI :Esas no:2013/76 Karar no:2013/102
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından, tazminatlar ve kadının ziynet eşyası talebi hakkında karar verilmemiş olması yönünden; davalı (kadın) tarafından ise yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadın tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak usulüne uygun açılmış birleşen ya da karşı davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3- Mahkemece davacı kocanın ağır kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma karan verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı kocanın annesinin, davalı kadını istemediğine dair beyanına, kocanın dahilinin bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan kusurlu davranışlarının kanıtlanamadığı, bu durumda iki tarafın da kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyleyken davacı kocanın ağır kusurlu kabul edilmesi ve hatalı bu kusur tespiti sonucunda, Türk Medeni Kanununun 174/1 ve 2. maddesi koşulları oluşmadığı halde davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 4-Davalı kadının nafaka talebi, yoksulluk nafakasını kapsamaktadır. Davalının bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2014 (Salı) KARŞI OY YAZISI Nikahtan sonra tarafların fiilen bir araya gelmemelerinin davacının tutum ve davranışından kaynaklandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de böyle kabul edilmiş ve davacı ağır kusurlu bulunmuştur. Kararda bu yönüyle bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu bakımdan sayın çoğunluğun yukarıda (1.) bentteki tenkidine ve (3.) bentteki bozma sebebine iştirak etmiyorum. Hükmün (4.) bentteki sebeple bozulması ve davalının tazminatlar için faiz talebinin bulunmadığı nazara alınmadan tazminatlara faiz yürütülmesine karar verilmesinin doğru olmadığından bu yönden bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum.