11. Hukuk Dairesi 2011/5425 E. , 2013/316 K.- YANGIN SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ
- YANGIN SİGORTASI
- DEPO YANGININDAN KAYNAKLANAN ZARAR
- TÜRK TİCARET KANUNU(MÜLGA) (6762) Madde 1304
"İçtihat Metni"Taraflar arasında görülen davada Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.06.2010 tarih ve 2006/241-2010/177 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 08.01.2013 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. Ç.. K.. G.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete sigortalı bulunan iş yerinin 20.11.2005 günü meydana gelen yangın sonucu hasara uğradığını, davalı şirkete yaptıkları başvuru sonucunda (7.455) TL hasar tazminatının, fazlaya ilişkin dava açma hakkı saklı tutulduğu belirtilerek alındığını ileri sürerek, şimdilik (10.000) TL zararın olayın meydana geldiği 20.11.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 20.07.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini (76.610) TL"na yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, meydana gelen zararın (76.610,32) TL olduğu, teminat limitinin (65.000) TL olması ve (7.455) TL"nın dava tarihinden önce ödenmesi hususları dikkate alındığında, davacının (57.545) TL talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, (57.545) TL"nın 02.03.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak dava, yangın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece hükme dayanak yapılan 20.01.2010 tarihli bilirkişi raporunda, zarar miktarının (76.310,32) TL olduğu belirtilmiş ise de, yine mahkemece alınan 30.05.2005 tarihli bilirkişi raporunda, bu meblağın (1.876) adet mal ve (140) m2 halının toplam bedeli olduğu, bu sayıdaki ürünün istiflenip muhafaza edilebilmesi için en az (900) m2’lik bir depoya ihtiyaç bulunduğu bildirilmiş, 07.05.2010 tarihli bilirkişi raporunda ise dava konusu tek katlı deponun bulunduğu yerde artık beş katlı bir binanın olduğu, fakat deponun bulunduğu yerin taban alanının (180) m2, yapının oturduğu alanın ise (120) m2 olduğu, yüksekliğinin 3 m. olabileceği kabul edildiğinde, yapının hacminin (360) m3, bahçe ile beraber (540) m3 olacağı belirtilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili de bu tespitlere göre, kolon ve kapı aralıkları da düşünüldüğünde, dava konusu deponun kullanılabilir alanının daha da azalacağını, bu kadar malın davacıya ait depoda bulunamayacağını savunmuştur. Mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, zarar miktarının (76.310,32) TL olduğu kabul edilmiş, (65.000) TL poliçe teminat limitinden, davalının (7.455) TL ödemesi düşülerek, (57.545) TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalının açıklanan savunması üzerinde durularak, dava konusu deponun belirlenen büyüklüğüne göre, talep edilen kadar emtianın bu depoda bulunup bulunamayacağının, bilirkişi aracılığıyla incelenip tespit edilmesi, sonucuna göre davalı savunmasının değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca mahkemece davacının uğradığı kabul edilen zarar miktarı, davacı adına düzenlenen mal alış ve satış faturaları arasındaki farka göre belirlenmiştir. Buna karşılık davalı vekilince, davacının sadece deposunun bulunmadığı, yanan deposundan ayrı bir de satış mağazasının olduğu, bu nedenle alış ve satış faturalarına göre belirlenen bakiye mal miktarının tamamının, sadece depoda değil, satış mağazasında da bulunabileceği savunulmuş, mahkemece davalı vekilinin bu savunması üzerinde de durulmamıştır.
Bu durum karşısında mahkemece, davalı vekilinin açıklanan savunması konusunda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, eksik incelemeye dayanılarak, yazılı şekilde karar verilmesi dahi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı sigorta şirketi yararına BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.