17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4518 Karar No: 2017/10013 Karar Tarihi: 02.11.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4518 Esas 2017/10013 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/4518 E. , 2017/10013 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, asıl ve birleşen dava dosyalarında davacının içinde yolcu olduğu araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik ... şirketi olan aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada yaralandığını, davacı kusursuz olup hayati tehlikesinin devam ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ve vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 150.000,00-TL"nin 13.12.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan ... Anonim ... Şirketi aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davanın açılmamış sayılmasına, davacının davalılardan ... ve ... Limited Şirketi aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 30.000,00-TL"nin 13.12.2007 tarihinde itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02.11.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.