23. Hukuk Dairesi 2013/7247 E. , 2013/7063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu ... aleyhine başlattığı icra takibinde borçluya ait taşınmazın satış bedeli için tanzim edilen sıra cetvelinde davalının ipotekli alacağının birinci sırada yer aldığını, ancak davalının temlik yoluyla edindiği alacağının miktarı 88.253,00 TL olmasına rağmen, ipotek senedinde faiz yazılı olduğundan davalının da istemi ile alacağın faiziyle birlikte 132.000,00 TL olarak yazıldığını, davalının ipotek borçlusuna karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla bir takibinin de bulunmadığını, bu durumda ipotek alacağına faiz yürütülemeyeceğini, söz konusu ipoteğin bir üst limit ipoteği olduğunu ileri sürerek, banka kayıtları esas alınarak satış bedelinden bu rakam düşüldükten sonra bakiye miktarın müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasına ayrılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının takip borçlusuna karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmadan ve takip borçlusunun temerrüdü belirlenmeden, temlik sözleşmesinde yazılı alacağa faiz yürütülemeyeceği, bu yüzden sıra cetvelinin birinci sırasında, davalının temlik sözleşmesinde asıl alacak olarak belirtilen miktarın yer alacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde birinci sırada yer alan davalı ..."nın alacağının 132.000,00 TL yerine 88.253,00 TL olarak yazılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1)Dava,sıra cetvelinde davalının ipotekli alacağına faiz uygulanması nedeniyle sıra cetvelinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Haciz konusu bir malın satış tutarı kural olarak, haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılar. Diğer bir anlatımla haciz konulan bir malın satış tutarı haciz tarihindeki alacak ile satış tarihine kadar hesaplanacak fer"ileriyle takip masraflarını tazmin eder.
Davacı tarafın, davalı lehine düzenlenen üst sınır ipoteğinin alacağın fer"ilerini kapsamayacağı iddiasına dayalı itirazı, davalının alacağının esasına ve miktarına değil, icra müdürünün paylaştırma yapılırken alacağın hesaplanmasına yönelik takip hukuku kurallarını yanlış uygulamasına yönelik olup, ipoteğin bir üst limit ipoteği olup olmadığını belirlemek İcra Mahkemesi"nin görevine girmektedir. Diğer anlatımla davacının, davalı alacaklıya ipotek limitinden fazla pay ayrıldığı iddiasına dayalı bu itirazı üzerine, mahkemece limit fazlasının ipotek kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerekeceğinden bu itiraz, alacağın doğumuna ve miktarına değil, sıraya yönelik olup, icra mahkemesi görevlidir. Bu durumda, mahkemece İcra Mahkemesi"nin görevli olduğu dikkate alınarak 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.