1. Hukuk Dairesi 2020/3498 E. , 2021/209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ..."in 5 parsel sayılı taşınmazının 3/4 payını 27.01.2003 tarihinde satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ..."e devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ..."ın mirasçılarının payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, taşınmazdaki payı bedeli karşılığında satın aldığını, taşınmaz üzerinde bulunan binanın yapımı sırasında katkıda bulunduğunu, mirasbırakanın tüm bakım ve ihtiyaçları ile ilgilendiğini, mirasbırakanın köyde ev yaptırmak istemesi nedeniyle paraya ihtiyaç duyduğunu ve dava konusu taşınmazını satmak istediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece "" ...Somut olayda elbirliği halinde mülkiyet sözkonusu olup, dava dışı başka ortaklar bulunmaktadır. Diğer taraftan yapılan araştırma ve uygulamanın hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. Zira mirasbırakanın başkaca mal varlığının olup olmadığı üzerinde durulmadığı gibi akitlerdeki değerler ile temlik tarihindeki değerler keşfen saptanmamış miras bırakanın ekonomik durumu üzerinde durulmamış, mal satmaya ihtiyacı olup olmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir. Hal böyle olunca terekeye iade estindiği gözetilerek öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurlarının alınması ya da Türk Medeni Kanununun 640.maddesi uyarınca terekeye atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, ondan sonra işin esası bakımından gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılması ve böylece miras bırakanın temlikteki gerçek iradesinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir."" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen ikinci karara karşı davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairece; ""... dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi Av. ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır."" gerekçesiyle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Karar, bu kez tereke temsilcisi tarafından tebligatın usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiş, gerçekten de tereke temsilcisine yapılan tebligatın Tebligat Kanunu"nun 21. maddesindeki yasal şartları taşımadığı anlaşılmakla, süresinde yapıldığı anlaşılan temyiz nedeniyle, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 18.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.