Esas No: 2021/13431
Karar No: 2022/5321
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/13431 Esas 2022/5321 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/13431 E. , 2022/5321 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ADANA Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Karar Tarihi – Numarası : 25/03/2021 - 2019/2183 esas ve 2021/663 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti
Hükümler : 1- Mahkûmiyet: Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi 31/10/2017 - 2017/329 esas ve 2017/369 karar
2- İlk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükmü kaldırılarak değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi 10/01/2018 - 2017/350 esas ve 2018/82 karar
3- Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet: Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi 04/04/2019 - 2019/111 esas ve 2019/166 karar
4- İlk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükmü kaldırılarak hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi 25/03/2021- 2019/2183 esas ve 2021/663 karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2020/17260 esasında kayıtlı Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/03/2016 gün, 2015/972 esas ve 2016/374 karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bağlantılı dosya kapsamında, sanık hakkında 21/04/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının yüklediği yükümlülüklere uyulmaması nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak 09/11/2015 tarihli iddianame ile açılan kamu davasında Mahkemesince mahkûmiyet kararı verildiği ve dosyanın Dairemizin 21/04/2022 tarihli 2020/17260 esas sayılı kararı ile bozulduğu ve henüz kesinleşmediği, ayrıca Uyap sorgulamasında sanık hakkında 02/05/2015 tarihli eylemi nedeniyle değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK’nın 191/8. maddesi gereği Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/09/2015 tarihli 2015/255 esas ve 2015/395 sayılı karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 06/10/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla,
Suç tarihinden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188 veya 190. maddelerde tanımlanan suçlardan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi hükme bağlanmış, 191. maddenin 9. fıkrasında ise "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171'inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231'inci maddesi hükümlerinin uygulanacağı..." belirtilmiştir. TCK’nın 191/8. fıkrası kapsamında verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı TCK’nın 191/2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ile aynı nitelikte olduğundan, TCK'nın 191/6. fıkrasında yer alan “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmü gözetilerek TCK’nın 191/8. fıkrası kapsamında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" bir kez hükmedilebilecek ve ihlal sayılan eylem sonrasında aynı suçun yeniden işlenmesi halinde de yeniden TCK’nın 191/2. fıkrası kapsamında "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı verilemeyecektir.
Dolayısıyla sanık hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan dolayı açılan davada, yapılan kovuşturma sonucunda sanığın sabit olan eyleminin "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğunun anlaşılması durumunda, suç vasfındaki değişiklik nedeniyle mahkemece TCK'nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan hüküm kurulma aşamasına gelindiğinde; öncelikle, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğinden; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının erteleme süresi içinde veya TCK'nın 191. maddesinin 8. fıkrası gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilmiş tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde TCK'nın 191. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veya TCK'nın 191. maddesinin 8. fıkrası gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunup bulunmadığı sorulup belirlenmesi gerekecektir. Ancak 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi çerçevesinde karar verilen "Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" ve "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararlarının kesinleşmesinin 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra "Kamu davası açılmasının ertelenmesi" ya da TCK’nın 191/8. fıkrası kapsamında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilmesini engellemeyeceğinin gözetilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, 22/08/2017 tarihli suçun ve ihlal sayılan ve TCK’nın 191/5. maddesi gereği ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmayan 12/08/2018 tarihli suçun, 06/10/2015 tarihinde kesinleşen Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/09/2015 tarihli 2015/255 esas ve 2015/395 sayılı kararı ile sanığın 02/05/2015 tarihli eylemi nedeniyle değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK’nın 191/8. maddesi gereği verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararının ya da Dairemizin 21/04/2022 tarihli ve 2020/17260 esas sayılı ilamı ile bozulan ve henüz kesinleşmeyen Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/03/2016 gün, 2015/972 esas ve 2016/374 karar sayılı dosyası kapsamında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının erteleme süresi içinde işlenip işlenmediğinin tespiti gerekeceğinden, aralarındaki bağlantı nedeniyle bozma gerekçeleri de dikkate alınarak söz konusu dosyaların birleştirilmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç veya ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılarak karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarınca birleştirme kararı ilk derece mahkemelerince verilebileceğinden dosyanın Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.