Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7944
Karar No: 2022/7115
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/7944 Esas 2022/7115 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir mühür bozma davası sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ancak temyiz incelemesinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Sanığın kullanılan sayaçta Bakanlık mührünün bozulmasının mühür bozma suçunun unsurlarının oluşması için yeterli olmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki mevcut belgelerin somut olayla ilgisi olmadığı ve sadece bilgi vermek amacıyla yazıldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, sanık lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet hükmolunmaması ve sanığın haklarının yanlış uygulanması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda bahsi geçen TCK'nin 203. maddesi esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılması veya mührün konuluş amacına aykırı davranış cezalandırıldığı belirtilmektedir. Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması
11. Ceza Dairesi         2019/7944 E.  ,  2022/7115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık müdafisinin temyizinin hükmün esasına, katılan vekilinin temyizinin ise vekalet ücreti verilmesine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
    1) TCK'nin 203. maddesinde, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılması veya mührün konuluş amacına aykırı davranış cezalandırılmaktadır. Mühürleme işleminin amacı, Devlet yönetiminin bir şeyi koruma altına alma ve başkalarının tasarrufunu önleme iradesinin konulan mühürle açıklanmakta olup, bu iradeyi etkisiz duruma getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem suç teşkil etmektedir. Bu nedenle, yasaya uygun biçimde konulan bir mührün varlığı, mühür bozma suçunun ön koşuludur. Elektrik sayaçlarında bulunan ve Bakanlık mührü olarak adlandırılan mühürlerin sayaçlar imal edilirken üretilen sayacın standartlarda uygun şekilde elektrik tüketimini kaydettiğini belirtir mahiyette olması ve bu mühürlerin sayaçlara takılması işlemiyle elektrik dağıtım şirketlerinin bir ilgisinin bulunmaması karşısında; kullanılan sayaçta Bakanlık mührünün bozulması ve bu şekilde sayaca müdahale edilmesinde mühür bozma suçunun unsurları oluşmayacağından, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi,
    2) Hükmün “Deliller” başlıklı bölümünde dosya kapsamına göre somut olayla ilgisi olmayan “Dosyada mevcut 09.01.2009 tarihli yapı tatil zaptından Bağlar Belediyesi yapı kontrol elamanlarınca yapılan kontrollerde sanığın yapmış olduğu inşaatın kaçak olarak yapıldığının tespit edilmesi üzerine tutanak düzenlenip hakkında mühürleme işlemi yapıldığı, yine dosyada mevcut 14.01.2009 tarihli tutanaktan ise sanığın yapılan kontrollerde mühürlemeye uymayarak inşaata devam etmesi sebebi ile mühür fekki tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır. Olaya dair başka delil elde edilememiştir” şeklinde bilgilerin yazılması,
    3) Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet hükmolunmaması,
    4) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi