10. Hukuk Dairesi 2020/6499 E. , 2021/4781 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2018/229-2019/465
Dava, 01.10.2008 tarihinden önce ödenen yol-yemek yardımlarının sigorta primine esas kazaca dâhil edilmemesi gerektiğinin tespiti ile yersiz ödenen primlerin yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararı uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece verilen 28/06/2016 tarihli ilk karar, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 10.04.2018 tarih ve 2016/18770 - 2018/3621 E. K. sayılı ilamı ile; “...sigortalılara yapılan yemek yardımları bakımından dava konusu dönemler yönünden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek yardımlarının prim matrahına dâhil olmadığı, bu miktarın üzerindeki yemek yardımının prim matrahına dahil edilmesi gerekeceği dikkate alınmaksızın, ödenen yemek paralarının tamamının dikkate alınması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; davalı Kurumdan davacı işyerlerinin, ihtilaflı döneme ilişkin ayrıntılı bordro icmallerini (yol ve yemek yardımlarının yer aldığı) getirtmek, ihale sözleşmesi ile diğer ihale belgelerini getirtmek, sigorta matrahının hangi giderlerden oluştuğunu açıklattırmak suretiyle sair ödeme adı altında yapılan ödemelerin yol-yemek yardımı olup olmadığını tespit etmek, yemek yardımları için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek yardımlarının prim matrahına dâhil olmadığını göz önünde bulundurmak, yemek yardımlarından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek miktarın üzerindeki miktarı prime esas kazanca dahil etmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmelidir.” şeklindeki gerekçesiyle bozulmuştur.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Eldeki davada, bozma sonrası ihtilaflı döneme ilişkin bordro icmalleri ile ihale sözleşme ve belgeleri celp edilmiş ise de, bordrolarda yol-yemek yardımının ayrıştırılmadan sair ödeme adı altında gösterildiği, hal böyle iken davacı şirket tarafından Kuruma yol-yemek yardımı için ayrı ayrı ne kadar sigorta matrahı beyan edildiğinin anlaşılamaması karşısında, ihale evrakı ve sair ödeme adı altında bildirilen toplam sigorta matrahı esas alınmak suretiyle hazırlanan hatalı ve eksik bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacı şirkete, yol-yemek yardımı olarak Kuruma, ayrı ayrı ne kadar matrah beyan edildiğine dair bilgi ve belgelerini ibraz etmesi için süre vermek, gerekirse davacı şirketin defter ve muhasebe kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle yerinde denetim yapılarak, dava konusu dönem içinde her bir sigortalı için, sair ödeme adı altında beyan edilen yol-yemek yardımı tutarları tespit edilmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.