12. Ceza Dairesi 2020/1842 E. , 2021/1428 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 03/07/2018
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereği 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/227 esas, 2018/1562 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
Dairemizin, 12.03.2020 tarih ve 2020/184 esas, 2020/2762 karar sayılı ilamı ile özetle, “Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/12/2010 tarihli ve 2010/4-210 esas, 2010/259 sayılı kararında da belirtildiği üzere, Yasa yararına bozma yöntemi, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlamak amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olarak Ceza Yargılaması Yasasının 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiş olup bu denetimin konusu, maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklardır. Ancak, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir. Tüm bu nedenlerle; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin kararda, somut yasa yararına bozma isteminin CMK"nın 309. ve 310. maddesinde düzenlenen amaca uygun hukuka aykırılık niteliğinde bulunmaması nedeniyle, kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/227-2018/1562 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca REDDİNE” şeklindeki kararın isabetli olmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen (3). fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi:
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.05.2019 tarihli ve 2016/23-759-2019/425 sayılı ilamına göre; ""Kanun yararına bozma kanun yoluna, ancak istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hüküm otoritesinin zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık hâlinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir. Delillerin takdir ve tercihinde hataya düşüldüğünden bahisle bu yola başvurulmasının, bu olağanüstü kanun yolunun amaç ve kapsamıyla bağdaşmayacağında kuşku yoktur. Nitekim 14.11.1977 tarihli ve 3-2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile, erteleme isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir kararı kapsayan ya da yasal gerekçe gösterilmeden bu isteklerin reddine veya kabulüne ilişkin olan hükümlere karşı yasaya aykırılıktan söz edilerek bu yasa yoluna başvurunun kabulüne olanak bulunmadığı kabul edilmiştir. Yine, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarihli ve 29-56 sayılı kararında, kabul edip etmemenin mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararın; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarihli ve 19-31 sayılı kararında da, kanun yararına bozma yasa yolunun olağanüstü yasa yolu olması nedeniyle hâkimin takdirini hatalı kullanmasına ilişkin hususlardaki hukuka aykırılıkların, örneğin; temel ceza miktarının saptanmasında kullanılan ölçütlerin hatalı takdir edilmesi, cezada artırma ve indirme yapılırken kullanılan oranların seçimindeki isabetsizlik gibi hususların, kanun yararına bozma istemine konu edilemeyeği belirtilmiştir."" Tüm bu nedenlerle; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereği 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/227 esas, 2018/1562 sayılı kararında, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi, somut yasa yararına bozma isteminin CMK"nın 309 ve 310. maddesinde düzenlenen amaca uygun hukuka aykırılık niteliğinde bulunmaması nedeniyle, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirilip, önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.