11. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/10446 Karar No: 2013/290 Karar Tarihi: 09.01.2013
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/10446 Esas 2013/290 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2012/10446 E. , 2013/290 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/10/2010 tarih ve 2007/250-2010/131 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin murisinin ortağı olduğu davalı kooperatiften kullandığı krediler nedeniyle diğer davalı nezdinde hayat sigortası yapıldığını, müvekkili murisinin 04/06/2007 tarihinde vefat ettiğini, davalı ... şirketinin vefat tazminatını ödemediğini ileri sürerek 15.566,12 TL vefat tazminatının davalılardan tahsilini talep dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı vekili, davacının murisinin hayat sigortası genel şartlarının C-2/2.2 maddesine göre poliçenin tanzimi sırasında sağlığı ile ilgili doğru beyanda bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının murisinin dava konusu poliçeler düzenlenmeden önce akciğer kanseri olduğunu bilmesine rağmen 5 ay süresince düzenlenen 6 adet poliçede de hastalığını bildirmemesi ve resmi kayıtlara göre de bu hastalığı nedeni ile vefat etmiş olması durumu karşısında, davalılar arasında davalı kooperatifin ortaklarının aldıkları krediler için düzenlenecek hayat sigortasına ilişkin protokolün 7/3. maddesi gereğince davalı ... şirketinin ödemeden kaçınma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ancak, dava konusu poliçelerden iki tanesi 23.01.2007 ve 24.01.2007 tarihlerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Mahkemece biyopsi tarihi esas alınarak, davacının murisinin hastalığını kasten gizlediği gerekçesiyle bu poliçeler bakımından da davanın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, bilirkişi raporuna itirazında biyopsi tarihinde henüz, gizlendiği iddia edilen hastalık bakımından tabip teşhisi bulunmadığını ayrıca da hastalığın muristen gizlendiğini ileri sürdüğüne ve biyopsi sonuçlarının da bu poliçelerin tanzim tarihinden sonra çıktığı anlaşıldığına göre, mahkemece hastaneden davacının murisi ile ilgili biyopsi işleminden önce ölüme neden olan hastalıkla ilgili olarak bir tanı konulup konulmadığı hususundaki delillerin, bu husustaki ispat külfeti kendisinde olan davalıdan sorulmak ve ibraz edildiğinde bu deliller üzerinde durulmak suretiyle ve şayet sadece biyopsi sonucuyla hastalığın teşhisi konmuş ise bu iki poliçenin geçerli olduğu kabul edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.