MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça konu aracın düz kontak yapılarak çalınması şeklinde gerçekleşen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek aynı maddenin (e) bendiyle hüküm kurulması,
2-Katılanın çalınan araç içerisinde bulunduğunu belirttiği 1.365 TL tutarındaki parasının iade edilmediği söylediği, sanığın da talimat mahkemesince alınan savunmasında katılanın zararı varsa karşılamak istediğini belirttiğinin anlaşılması karşısında; araç içerisinde bulunduğu belirtilen paranın çalınıp çalınmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde katılandan açıklattırılarak, çalındığının anlaşılması durumunda ödeme yapması için sanığa imkan verilerek, ödeme yapması halinde, sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmemesi,
3-... Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
4-Suç tarihi 10.05.2010 olduğu halde, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 05.04.2011 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...’nın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.05.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.