Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/3680 Esas 2016/8791 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3680
Karar No: 2016/8791
Karar Tarihi: 13.06.2016

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/3680 Esas 2016/8791 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet kararı temyiz edildi. Dosya incelendiğinde, müştekinin cep telefonunun çalındığı ve sanığın telefonu satın alarak hırsızlık suçunu işlediği ortaya çıktı. Sanık, suçlamayı kabul etmedi ve bir arkadaşı ile telefonu satmak için kendi kimliğini verdiğini savundu. Ancak kendisinin telefonun hırsızlık malı olduğunu bilmediği ortaya çıkmadığı için suçlu bulundu ve TCK'nın 142/2-b maddesi uyarınca mahkum edildi. Ancak hüküm, sanığın savunmasının çelişkili ve suçtan kaçınmaya yönelik olduğu için tebliğnameye aykırı ve bozuldu.
Maddeler:
TCK'nın 142/2-b maddesi.

17. Ceza Dairesi 2016/3680 E. , 2016/8791 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamından, suç tarihinde müştekinin metroda iken montunun fermuarlı olan cebinden cep telefonunun çalındığı ve bu cep telefonunun sanık tarafından telefoncuya satıldığı, sanığın savcılıkta, “bu telefonu buldum mu, birinden mi satın aldım veya çaldım mı tam olarak hatırlamıyorum” dediği, duruşmada ise atılı hırsızlık suçunu kabul etmediğini, .... isimli arkadaşı ile gezerken cep telefonunu satmak istediğini söyleyince yardımcı olmak maksadıyla kendi kimlik örneğini vererek bu telefonu sattığını, hırsızlık malı olduğunu da bilmediğini savunduğu, ancak ....isimli arkadaşının açık kimlik ve adres bilgilerini veremediği, duruşmaya getiremediği, sanığın savunmasının hayatın olağan akışına aykırı, suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kendi içinde çelişkili ve suçtan doğan cezai sorumluluktan kurtulmaya yönelik savunmaya itibar edilip, TCK"nın 142/2-b maddesi gereğince hüküm kurulması gerekmesine rağmen, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olup, hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.