23. Hukuk Dairesi 2013/4776 E. , 2013/7026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ... ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin yapıldığı tarihte müvekkilinin sözleşmenin anlam ve önemini kavrayamayacak kadar yaşlı olduğunu, hukuki işlem yapma ehliyeti bulunmadığından daha sonra vesayet altına alındığını, sağlık kurulundan rapor alınması gerekirken, pratisyen hekimden alınan yetersiz rapor ile imzalanan sözleşme hükümlerinin müvekkili aleyhine olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin yapıldığı sırada davalının temyiz kudretini haiz olduğunu, bu hususta doktor raporu olduğu gibi, sözleşme tanıklarının da bu hususa tanıklık ettiklerini, sözleşmenin davacının aleyhine hükümler içermediğini, kendisine en iyi yerden iki daire verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşme tarihinde davacının hukuki tasarruf ehliyetine sahip olmadığı, ehliyetsizlik nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 05.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin taraflar arasında geçerli olmak üzere iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ehliyetsizlik nedenine dayalı olarak iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, sözleşme konusu taşınmazda davacı ... ile dava dışı ...."un hissedar olduğu ve taşınmaz üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapılması için yüklenici ile dava konusu sözleşmeyi imzaladıkları anlaşılmaktadır. Müşterek malın tümüne ilişkin bölünmeyen bir taleple açılacak davanın da müşterek maliklerinin tümünün haklarını etkileyeceğinden, mevcut dava sonucunun, taşınmazın müşterek maliklerinden olan dava dışı ..."un hukukunu etkileyeceği açıktır. TMK"nın 692. madde hükmüne göre de, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Öncelikle sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince
sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesi zorunludur. Somut olayda olduğu gibi tüm arsa sahiplerince imzalanan sözleşmenin bulunması halinde, sözleşmenin feshi ya da iptali davası da "olağanüstü tasarruf" niteliğinde olduğundan, mahkemece müşterek paydaşların tamamının birlikte dava açmasının zorunlu olduğu, sözleşmenin tarafı olan diğer arsa sahibi . ..un davada zorunlu dava arkadaşı sıfatı bulunduğu dikkate alınarak, HMK"nın 59. ve 60. madde hükümleri de gözetilerek, davaya dahil edilmesi için davacı yana önel verilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra iddia ve savunma üzerinde durulup toplanan deliller çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkili ile yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.
Öte yandan, mahkemece karar başlığında HMK"nın 297/1-b bendi uyarınca davacı olarak Yaşar Temizsubyeci"nin gösterilmesi gerekirken, davacının vasisi olan ..."un davacı olarak yazılması hatalı olmuştur.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.