22. Hukuk Dairesi 2014/36321 E. , 2016/6804 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesini mobbinge maruz kalması sebebi ile feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye vekili; zamanaşımı def"i ile husumet itirazlarında bulunmuş, davacının alt işverenler nezdinde belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını, kıdem tazminatı talebinin yersiz olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı V.. Ş.. vekili; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davalı şirket temyizi yönünden;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir.
Mahkemece gerekçeli karar 26.11.2014 tarihinde davalı şirket vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 05.12.2014 tarihinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/4. maddesi gereğince süre aşımı sebebiyle temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
2-Davalı Belediye temyizine gelince;
a)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Belediye Başkanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b)Taraflar arasında ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def"i sebebiyle zamanaşımına uğrayan alacak kesiminin bulunup bulunmadığı yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan hakim tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, kanunda öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve kanuni bir engel bulunmamaktadır.
Somut olayda, davalı Belediye Başkanlığı vekilinin süresi içinde ıslaha karşı zamanaşımı def’i ileri sürdüğü; ancak söz konusu def"inin mahkemece dikkate alınmaksızın hüküm kurulduğu görülmektedir. Islah tarihi itibariyle talep konusu alacakların zamanaşımına uğrayan kısımları belirlenerek sonucuna göre zamanaşımına uğramayan alacak miktarları yönünden karar verilmesi gerekmektedir. Davalı tarafın süresinde ileri sürdüğü ıslaha karşı zamanaşımı def"i dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.