23. Hukuk Dairesi 2013/5795 E. , 2013/7019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin anasözleşmesinin 10. maddesinde kooperatife üye olma şartlarının düzenlendiğini, anasözleşmenin 10/C maddesine uygun olarak müvekkillerinin araç sahibi olma ve diğer şartları taşıdığı halde kooperatife üye olan diğer bazı ortakların bu nitelikleri taşımadığını, buna rağmen genel kurula katıldıklarını ve oy kullandıklarını, kooperatif ortağı olma şartlarını taşımayan bu ortakların katılımı ile yapılan genel kurul toplantısının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tek payı olanların, birden fazla pay için oy kullandıklarını, hattını ve aracını devreden bazı kişilerin de oy kullandığını, bir paya sahip iken birden fazla pay için üyelikler oluşturulduğunu, bu kişilerin oylamaya katıldığını ileri sürerek, 31.05.2009 tarihli genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan genel kurul kararlarının iptaline, alınan kararların, toplantının batıl olması nedeniyle geçersiz sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri uyarınca, kooperatif ortaklarının, haklarında alınan ihraç kararı kesinleşinceye kadar tüm hak ve borçlara sahip olduğu, davalı tarafça genel kurula katılan ortakların kooperatiften ihraç edildikleri savunulmadığı gibi, gelen evraktan da böyle bir hususun tespit edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İptali istenen genel kurul tutanağında ortaklar listesinde kayıtlı 33 ortaktan 17 ortağın asaleten 8 ortağın vekaleten katılımı ile 25 ortağın toplantıda hazır bulunduğunun yazılı olduğu, bakanlık temsilcisi tarafından ortaklar kayıt defterinde 21 ortağın kayıtlı olduğu, 2 ortağın ortaklığını devrettiği, dolayısıyla üye kayıt defterinde 19 ortağın kayıtlı olduğunun belirtildiği, hazirun cetveline göre ise 33 ortağın kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde hakim tarafından bilinemeyen, özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir halin varlığı kabul edilerek 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesine uygun olarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişi kurulu tarafından eksik bilgi ve belgeler belirlenerek ön rapor hazırlandığı; davalı kooperatifçe üye kayıt defteri ibraz edildiği halde, ara karardan vazgeçildiğine dair bir karar alınmaksızın Dairemizin davalı kooperatifin başka genel kurul kararlarıyla ilgili işbu dava yönünden bağlayıcı olmayan bozma kararları emsal alınarak karar verilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. Ancak, anılan hüküm uyarınca, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunmaları halinde alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı oldukları ileri sürülerek iptalleri için açılacak davada genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmaz ise de bir aylık hak düşürücü süre içinde davanın açılması zorunludur. Aynı Yasa"nın 98. maddesi yollamasıyla TTK"nın 361/son maddesi hükmüne göre, oylama sonucuna etkisi olabilecek kişiler, somut olayda iddia edildiği gibi, katılmaması gerekip te katılan ve olumlu oy kullanan kimseler olup, davalı kooperatif bu iştirakin karara müessir olmadığını ispatlarsa, bu katılım sonuca etkili olmayacağından, bu halde iptal isteminin aynı madde uyarınca reddi gerekir. Muhalefet şerhi koşulu, TTK"nın 361. maddesinin uygulanması gereken hallerde aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca aranmaz. Somut olayda, davacılar muhalefet şerhi koymaları gerekmemekle birlikte kararlara muhalefet şerhi koydurmuşlar ve dava süresinde açılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davacıdan iddiasını kişi ya da kişiler yönünden somutlaştırması da istenerek, somutlaştırılan kişi ya da kişiler yönünden sahip oldukları payların sayısı, devir edilip edilmediğine ilişkin kayıt ve belgeler üzerinde yeterince durulmalıdır. Katılmaması gerekenler olarak davacının adlarını ve sayılarını bildirmesi halinde bu kişi ya da kişilerin genel kuruldan önce üyeliğe kaydı yapılıp, istifa etmeyen ya da ihraç edilmeyen üyeler olması halinde sonradan üyelik koşullarını kaybetmiş bile olsalar, üyelikleri kendiliğinden düşmeyeceğinden, bu üyelerin genel kurula katılmalarında, oy kullanmalarında, bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ortaklık koşullarını taşımayan kişilerden olup, ortaklığa kaydı yapılmayanların genel kurula katılmamaları ve oy kullanmamaları gerekmektedir. Bilirkişi kurulu ön raporundaki eksik bilgi ve belgelerin tamamlanıp tamamlanmadığı denetlendikten sonra genel kurul tutanağındaki, bakanlık temsilcisi görüşündeki ve üye kayıt defterindeki üye sayısı ile ilgili çelişkileri gideren, oylamaya katılan ve olumlu oy kullanan kişilerin zımnî olarak ya da yönetim kurulunun açıkça aldığı bir kararla üye olup olmadıkları hususunu değerlendiren, ayrıntılı gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, genel kurul tarihinden önce açıkça bir kararla ya da zımnen üye yapılan, ancak genel kurul tarihinden önce ihraç edilmeyen ya da ihracı kesinleşmeyen ortakların katılımı ile toplantı nisabının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise, bu şekilde üye yapılmayan ya da üyelikleri genel kurul tarihinden önce ihracı kesinleşen ya da devir yolu ile üyelikleri sona eren kişilerin katılımının oylamanın sonucuna etkisinin bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, sonucuna göre iptal ya da yokluk istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.