21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/3797 Karar No: 2006/13179 Karar Tarihi: 27.11.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3797 Esas 2006/13179 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/3797 E. , 2006/13179 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Gaziantep İş Mahkemesi Tarih : 28.2.2006 No : 1285-189
Davacı, 17.12.2004 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiş, mahkeme ise davacının sigortalı çalışmalarından bir kısmının hizmet tesbiti davası yoluyla elde edildiğini ve bu hizmetlere ilişkin primlerin işveren tarafından kuruma yatırılmadığını, primleri tahsil edilemeyen sürenin sigortalılık süresine eklenemeyeceğini dolayısıyla prim ödeme gün sayısı koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir. Yapılan incelemede, Gaziantep İş Mahkemesinin Yargıtayca"da onanan 1999/134 sayılı kararı ile davacının, işveren H.P. yanında 15.04.1989-30.09.1997 tarihleri arasındaki 5 yıl 5 ay 15 günlük (toplam 1965 gün) sigortalı çalışmalarının tesbitine karar verildiği, davacının 22.04.2003 tarihli dilekçe ile mahkeme kararı ile tespiti yapılan sürenin sigortalılık süresine eklenmesini talep ettiği, Kurumun işverenden primlerin tahsili için gerekli işlemleri yaptığı ancak tahsilini sağlayamadığı, davacının 17.12.2004 tarihli dilekçesi ile de kurumdan yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının bildirilmesini istediği, kurumun 24.12.2004 tarihli cevabında, 01.07.1962-30.11.2004 tarihleri arasında toplan 1659 günü mevcut olup mahkeme kararı ile tespit edilen süreye ait primler işverence ödenmediğinden süreye dahil edilmediğini ve yaşlılık aylığına hak kazanamayacağının bildirildiği görülmüştür. 506 sayılı Yasa"nın 79/10.maddesinde "yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların çalışmalarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının nazara alınacağı" belirtilmiştir. Yasa"da başka bir koşul öngörülmemiş olup, prim borçlarının ödenmesinden işverenler sorumlu olduğuna, ödenmeyen primlerin tahsil ve takibinden de kurum yetkili ve görevli bulunduğuna göre, Yasa"nın öngördüğü şekilde çalışmaları bildirmeyen işveren ve çalışmayı tespit etmeyen kurumun bu davranışlarının sonucu sigortalıya yüklenmemelidir. Aksi bir düşünce sigortalının hiçbir zaman yaşlılık aylığına ulaşamaması gibi bir sonucu da doğurabilir, bu da sosyal güvenlik ilkeleri ile bağdaşmaz. Mahkemece, davacının 17.12.2004 tarihli dilekçesinin yaşlılık aylığı koşulları hakkında bilgi almaya yönelik olduğu dikkate alınıp, 17.05.2005 tarihli dilekçe esas alınarak, mahkeme kararı ile tespit edilen 1965 günlük sürede eklenmek suretiyle toplam 3624 gün, 64 yaş ve 42 yıl sigortalılık süresi üzerinden 506 sayılı Yasa"nın geçici 81/A maddesi uyarınca 506 sayılı Yasa"nın 62/1.maddeside gözetilerek davacıya 01.06.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.