20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1022 Karar No: 2015/1046 Karar Tarihi: 27.02.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/1022 Esas 2015/1046 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/1022 E. , 2015/1046 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve Develi Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1961 yılında mera olarak sınırlandırılan 537 parsel sayılı taşınmazın, 2007 yılında ham toprak olarak Hazine adına tescil edilen ve mükerrer olan 1043 ve 1044 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya tescillerinin doğru olduğu istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; ilk yapılan kadastrodan sonra yapılan ikinci kadastro çalışmasında ortaya çıkan çakışmanın ve mükerrer kaydın düzeltilmesi isteminde, kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise; mera olarak sınırlandırılan taşınmazın Hazine adına tapu sicilinde, mükerrer olarak tescil edildiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, kadastro tespiti sırasında eski 537 parsel sayılı taşınmazın mera olarak 24.09.1960 tarihinde tespit edilerek, kadastro tutanağının 1961 yılında kesinleştiği, ..."nün 29.03.2004 tarihli yazına istinadende 20.04.2006 tarihinde 537 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı mükerrer olarak idari yoldan ham toprak niteliği ile hazine adına 1043 ve 1045 parsel sayılı taşınmaz olarak tescil edildiği, davacı hazinninde 19.12.2012 tarihinde Hazine adına tescil edilen 1043 ve 1043 parsel sayılı ikinci (mükerrer) kaydın doğru olduğu ve 537 sayılı mera kaydının iptali için Asliye hukuk mahkemesinde dava açtığı, dava sırasında 2013 yılında Kadastro Kanunun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmalarında davalı olarak 537 parselin 165 ada 11, 1043 parselin 165 ada 10 ve 1044 parselin 165 ada 9 parsel olarak ve davalı olarak tespitinin yapılması nedeniyle de Asliye Hukuk Mahkemesince Kadastro Mahkemesine görevsizlik kararının verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kadastro Kanunu uyarınca yenileme çalışmaları bir önceki kadastroya ek bir işlem olup, henüz kesinleşmemiş bulunduğundan ve bu davalarda Kadastro Mahkemesi görevli ise de, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası sırasında sadece ölçüm, tersimat ve sınırlandırmalara ilişkin hataların inceleme konusu yapabileceği mülkiyete ilişkin uyuşmazlıkların inceleme konusu yapılamayacağı da kuşkusuzdur. Somut olayda, 1961 yılında kadastrosu kesinleşen eski 537 sayılı parsel taşınmazın yüzölçümündeki hatanın düzeltilmesinin istenmediği, kesinleşen sözkonusu parselinin içinde ölçülen ve idari yoldan oluşan 1043 ve 1044 parsel sayılı taşınmazlarda mükerrerlik arz eden bu kısımların iptali istemiyle dava açılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, TMK"nun 1025. maddesine göre tapunun iptali iddiasına dayalı mülkiyet ihtilafından kaynaklandığından Kadastro Mahkemesinin görevi dışında bulunmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/02/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.