13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5082 Karar No: 2016/8127 Karar Tarihi: 03.05.2016
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/5082 Esas 2016/8127 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/5082 E. , 2016/8127 K. "İçtihat Metni"
Sanıklar ... ... ve ... .B.. haklarında yapılan duruşma sonunda; hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 15.01.2014 tarih 2013/327 E 2014/39 K sayılı hükmün sanık ... ...‘ın temyizi üzerine ... 16.03.2016 tarih ve 2015/9795-2016/4475 sayılı ilamı ve oyçokluğu ile reddine yolundaki kararına karşı, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06/04/2016 tarih ve 13-2014/82727sayılı yazısı ile sanık ... ... temyiz hakkının bulunduğu vedairemizce verilen red kararının kalşdırılarak dosyanın esastan inecelenmesi yönünde itirazda bulunulması üzerine 6352 sayılı Yasanın 99 ve 101. maddeleri uyarınca itirazla ilgili yeniden değerlendirme yapılmak üzerine dosya Dairemiz"e gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06/04/2016 tarih ve 13-2014/82727 sayılı sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nın 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 16.03.2016 tarih ve 2015/9795-2016/4475 sayılı red kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurul"una GÖNDERİLMESİNE, 03/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY: Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasa’mızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nın çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır. Kanunyoluna başvurma hakkı da, savunma hakkının en önemli bölümlerinden birini oluşturmaktadır. Ayrıca; 7 No."lu Ek Protokolün “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlıklı 2. maddesi uyarınca; kural olarak herkes aleyhine verilen mahkumiyet hükmünü temyiz etme hakkına sahiptir. 5271 sayılı CMK"nın 267. maddesi uyarınca, hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme kararlarına karşı itiraz kanunyoluna gidilebilir. 5320 sayılı CMK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici (ya da 1412 sayılı CMUK"nun 305/son maddesinde) maddesinde belirtilen istisnalar dışında, bütün nihai kararlar yâni hükümler temyiz kanunyolu denetimine tâbidir. İstisna kapsamında kalan hükümler ise; kesindir. Önceki hükmü süresinde temyiz etmeyen sanığın 1412 sayılı CMUK"nun 325. maddesi uyarınca sirayet sonrası ele alınan dava dosyasında aleyhine olarak verilen hükmü temyiz edemeyeceğine dair çoğunluk görüşü, İHAS"ın 6., 7 No."lu Ek Protokol"ün 2. ve 5320 sayılı CMK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici (ya da 1412 sayılı CMUK"nun 305/son) maddelerinin âmir hükümleri ile "istisnaların genişletici yoruma tâbi tutulamaması" ilkesi uyarınca kabule şayân değildir. Bu sebeple, 15.01.2014 tarihinde hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis ve konut dokunulmazlığı suçundan verilen 10 ay hapis cezasının temyizi kâbil olduğu düşüncesiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06/04/2016 tarih ve 13-2014/82727 sayılı sayılı itiraz isteminin yerinde olması nedeniyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.