15. Hukuk Dairesi 2020/1222 E. , 2020/3333 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi ... Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl tescil, olmadığı takdirde bedelin tahsiline ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi"nin 10.12.2019 tarih 2019/1674 Esas, 2019/1561 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusu esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı asil yargılama aşamasında 05.03.2019 tarihli dilekçesi ile tüm taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiş, usulüne uygun feragat beyanı alınmış ve mahkememece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yabancı olan ve Türkçe"yi anlamayan müvekkilinin davalı yüklenici tarafından kandırılarak, davadan feragat ettiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiş,...Bölge Adliye Mahkemesince de davacının istinaf sebebi yaptığı iddiaların ayrı bir davada ileri sürülüp ispatlanması gereken hususlar olduğu belirtilerek istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
6100 sayılı HMK’nın 311. maddesinde ‘‘Feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Hukuki netice doğuracak bir iradenin 6098 sayılı TBK’da belirtilen iradeyi sakatlayan hata (yanılma), hile (aldatma), ikrah (korkutma) gibi bir sebebe dayalı olarak yapıldığının saptanması halinde, anılan iradenin hukuki bir netice doğurmayacağı, böylesi bir iradeye de hukuki sonuç bağlanamayacağı açıktır. Feragatin davayı sona erdiren kesin bir usul işlemi olması nedeniyle feragatten dönülmesi olanaksız ise de, davacı taraf feragatin hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı. Cilt V. s.3646 vd). Bu gibi durumlarda yapılması gereken, feragatin geçersizliği iddiasının hadise olarak aynı mahkemede görülüp sonuçlandırılmasıdır. Somut olayda, davanın feragat nedeniyle reddine karar veren mahkeme ilk derece mahkemesi olduğuna göre, davacının feragatinin davalının hilesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının, davacının beyanında irade bozukluğu olup olmadığını, hadise şeklinde inceleyerek değerlendirme yapma görevi de ilk derece mahkemesine aittir. İlk derece mahkemesince, davacının feragat beyanına ilişkin olarak irade bozukluğu yönünden bir inceleme yapılmadığından, istinaf mahkemesince HMK 353/1-a-6 madde gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekirken, esasın incelenerek değerlendirilmesi doğru olmamış, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yapılmak ve karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi"ne, karardan bir örneğinin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
24.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.