Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/32116
Karar No: 2016/616
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/32116 Esas 2016/616 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/32116 E.  ,  2016/616 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : İşe iade

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, yazılı fesih ihbarnamesiyle davacının belirsiz süreli iş sözleşmesinin hukuka aykırı olarak feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının çalışmış olduğu mağazada bir çocuk tarafından yenilen ""........."" isimli ürünü bir başka müşterinin ürünlerine ekleyerek müşterinin bilgisi olmadan diğer personele kodunu vererek kendi kasasından geçirdiğinin tespit edilmesi neticesinde iş akdinin haklı nedenle fesih olunduğunu, davacının olaya ilişkin alınan yazılı savunmasında olayı ikrar ettiğini, davacının davranışının genel ahlak kurallarına aykırı olduğunu, davacının bu hareketinin şirketin davacıya görevi gereği duymuş olduğu güven duygusunu ortadan kaldırdığını işyerinin işleyiş ve çalışma düzenini bozmuş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı tanıkları, davacının 6 adet günlük süt ve bir adet ......... marka çikolatayı son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle sorun yaşamamak için ürünleri satın almayan müşterinin ürünleri arasından kasadan geçirttiğini ve olaya ilişkin kamera kaydının bulunduğunu beyan etmiş olsalar da, kamera kaydının saklanmadığı iddiasıyla mahkemeye sunulmadığı, fesih ihbarnamesinde yalnızca "........." marka üründen bahsedildiği, oysa davalı tanıklarının duruşmada farklı ürünlerin de kasadan geçirildiğini iddia ettikleri, yine davalı şirketin tanık beyanlarına göre envanterde son kullanma tarihi geçen ürün ne kadar az olursa çalışanların o denli prim alabildikleri, ancak envanterde son kullanma tarihi geçen ürünlerinin sayısı çok olduğunda çalışanların bir sorumluluğunun olmadığını belirttikleri, davacının söz konusu ürünü prim almak maksadıyla geçirdiğini kabul etmediği, ürünü o sırada mağazada bulunan müşterinin çocuğunun yemesi nedeniyle müşterinin ürünleri arasından geçirdiğini beyan ettiği, kamera kayıtları dosyaya sunulmadığından davacının iddiasının aksini kanıtlayacak bir delilin bulunmadığı, davacının kasadan geçirtmiş olduğu ürünün miktarı ve fiyatı düşünüldüğünde olayın iş akdinin feshini gerektirecek düzeyde güven ve bağlılık duygusunun zedeleyici nitelik taşımadığı, davalının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İş Kanununun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II.maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğine göre somut olayda, davacı davalı işyerinde mağaza sorumlu yardımcısı olarak çalışmakta olup; iç hırsızlık olaylarına karşı gereken önlemleri almak, ürünlerin satışını takip etmek, tespit ettiği özel durumları bölge sorumlusuna bildirmek sunulan görev tanımı belgesine göre görevleri arasında bulunmaktadır.
    Davacının olay günü, davalı işyeri olan ............ mağazasında son kullanım tarihi geçen bir adet ......... marka çikolatayı haberi olmaksızın o esnadaki bir müşterinin alışverişi arasında kasadan geçirdiği, olayın davalı işyerinde kasiyerlik yapan davalı tanığı .....’ın ihbarı üzerine ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.
    Davalı şirketin fesih bildiriminde, davacının yalnızca bir adet ......... marka çikolatayı kasadan geçirdiğini belirtmesine rağmen davalı tanıklarının başka ürünlerin de kasadan geçirildiğini beyan ettikleri, davacının eylemine ilişkin bir kamera kaydı ya da olay günü tutulan tutanak sunulmadığı, bununla birlikte davacının gerek duruşmada gerekse fesih öncesi alınan savunmasında “......... marka çikolatanın mağaza içerisinde müşterinin çocuğu tarafından yenildiği için kasadan geçirttiği” şeklinde olayı kabullendiği, davalı tanığı ..... ’ın ise davacının olay günü son kullanma tarihi geçen birer kiloluk 6-7 tane günlük süt ve bir tane ......... marka çikolatayı kendi kasasındaki müşterilerin alışverişiymiş gibi kasadan geçirdiğini, kendisinin bu duruma karşı çıktığını, ancak davacı mağaza sorumlu yardımcısı olduğundan söylediğini yaptığını, bu durumu daha sonra mağaza sorumlusuna ilettiğini, mağaza sorumlusunun da bölge sorumlusuna ilettiğini beyan ettiği görülmüştür.
    Her ne kadar davacı tarafından kabul edilmese de, davalı tanıklarının duruşmadaki beyanlarından; davacının kullanım tarihi geçen ürün(veya ürünleri) yüksek prim almak için kasadan okuttuğu, işyerinde son kullanma tarihi geçen ürünlerin envantere yazıldığı ve envantere ne kadar az ürün yazarlar ise primlerinin de o kadar yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
    Yukarıda da belirtildiği üzere, davacının mağazadaki ürünlerin satışını takip etmek ve tespit ettiği özel durumları bölge sorumlusuna bildirmek görevi bulunmaktadır. Oysa, somut olayda davacının fire tabir edilen bir adet tarihi geçmiş çikolatayı kasadan okutmasına rağmen bu durumu bir üstü olan mağaza sorumlusuna dahi bildirmediği, olayı tanık .....’ın mağaza sorumlusuna bildirmesi üzerine bölge sorumlusunun da olaydan haberdar olduğu anlaşılmaktadır.
    Ayrıca, davacının fesih öncesi alınan 20.07.2014 tarihli savunması ile 22.04.2015 tarihli duruşmadaki beyanı da çelişmektedir. Davacının savunmasından, ......... marka çikolatanın müşterinin çocuğu tarafından mağaza içerisinde önceki bir tarihte yenildiği, müşteriler çingene olduğundan kavga çıkartma ihtimali olduğunu düşünerek davacının o tarihte bir şey yapmadığı, sonra feshe konu olay tarihinde aynı müşteriyi mağazada görünce bu durumu kabullenemeyerek işyeri çalışanı .....’a ürünün kodunu vererek kasadan geçirttiği anlaşılmaktadır. Davacı, savunmasında, yaptığının suç olduğunu bildiğini, mağazayı düşünerek böyle bir hata yaptığını beyan etmiştir. 22.04.2015 tarihli duruşmada ise davacının, “olay günü bir müşterinin çocuğu ......... adlı çikolatayı yediği için çikolatanın ürün kodunu kasadan geçirttim. Başka ürünleri kesinlikle kasadan geçirtmedim zaten savunmamda da sadece bir ......... marka çikolata yazılıdır. Tanık ..... iş yerinde benim konumuma geçmek için böyle bir iddiada bulunmuştur, zaten kamera kayıtlarını izlediğimizde de bölge sorumlumuzun bu duruma herhangi bir itirazı olmamıştır.” şeklinde beyanda bulunarak çikolatanın müşterinin çocuğu tarafından ürünü kasadan geçirdiği gün yendiğini belirtmek suretiyle çelişkiye düştüğü ve savunmasında geçmeyen davalı tanığına ilişkin bir takım yeni beyanlarda bulunduğu görülmüştür. Ayrıca, bölge sorumlusu olan davalı tanığı ........"da duruşmada “Kasiyer ..... bu durumu bana iletti, ben de kamera kayıtlarını izledim ve davacının satın alınmayan ürünleri bir müşterinin aldığı ürünlerin arasından geçirdiğini gördüm bu şekilde işlemlerimizi başlatarak davacının iş akdini feshettik” demek suretiyle davacının iddiasını doğrulamamıştır.
    Bu durum karşısında, davacının kabulünde olan haliyle dahi davacının davranışı geçerli fesih nedeni teşkil etmektedir. Zira, davacının işyerinde yönetici konumunda olduğu da göz önüne alındığında, davacının feshe konu davranışının davalı şirket nezdinde davacıya duyulan güveni ortadan kaldıracağı aşikardır. Taraflar arasındaki güven ilişkisi zedelendiğinden artık burada kasadan geçirilen ürünün maddi değerinin de bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2- Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
    3- Peşin yatırılan 25,20 TL harcın alınması gerekli 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik 4,00 TL harcın davacıdan alınmasına
    4- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    5- Davalı tarafça yapılan Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 71.05 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’e göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    7- Artan gider avansının ilgilisine iadesine,
    8- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi