23. Hukuk Dairesi 2013/4743 E. , 2013/7005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av....ile davalı vekili Av.... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin davalı kooperatifler birliğin üyesi iken genel kurulda verilen yetki uyarınca, yönetim kurulca birlikten ayrılma kararı alındığını, çıkmanın davalıya bildirildiğini, ancak davalının anasözleşmenin 18. maddesi uyarınca ödemesi gereken çıkma payı alacağını ödememesi üzerine, alacağının tahsili amacıyla ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde açılan dava sonucu alacağın 152.738,20 TL olarak belirlendiği halde davada istenen 80.214,70 TL"sı yönünden davanın kabul edildiğini ileri sürerek, bakiye 72.523,50 TL"nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak dava açıldığını, bilirkişi raporu sonrası davanın ıslah edildiğini ancak, ıslahta fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacınını daha önce sebebi ve konusu aynı olan alacak hakkında açtığı davanın kesinleştiğinden uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunduğu, önceki davada ıslah isteminde fazlaya ilişkin hakların da saklı tutulmadığı gerekçesiyle davanın HMK"nın 114/1-i maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin temyizine gelince, dava, 1086 sayılı HMUK"nun uygulanması zamanında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla 60.000,000 TL "sı üzerinden açılmış, yargılamanın devamı sırasında ıslahla alacak miktarı 80.214,70 TL"sına çıkarılarak saklı tutulan fazlaya ilişkin hakkın kullanıldığı, bir davada birden fazla ıslah yapılamayacağından davacının bu dava ile ilgili talep hakkının tükenmiş bulunması
nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile reddi gerekirken,aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK. nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir. Diğer yandan davanın esastan reddi ile nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi,yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden,HUMK.nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün,aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 3 no"lu bendinde geçen “ .... AAÜT"nin 7/2. maddesi uyarınca 1.320,00 TL vekalet .... “ ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ ... AAÜT"nin üçüncü kısmı gereğince hesaplanan 10.001,84 TL vekalet .... “ ibarelerinin eklenmesine ve hükmün gerekçesi değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacıdan alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.