11. Hukuk Dairesi 2011/15503 E. , 2013/267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.06.2011 tarih ve 2010/250-2011/250 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin “...” ibaresinin marka olarak tescili başvurusuna müvekkili tarafından yapılan itirazın, TPE YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun davacıya ait “...” ve “...” ibareli tanınmış markalarıyla benzer olduğunu ileri sürerek, TPE YİDK"in ilgili kararının iptali ile tescil olunması halinde davalıya ait “...” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, kurum işlem ve kararlarının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, “...” ibaresinin ilk defa 1995 yılında müvekkili şirket adına marka olarak tescil edildiğini, davalı markasının 15 yılı aşkın bir süredir kullanıldığını, yurt içi ve yurt dışında tanındığını, davalının çeşitli bayileri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, başvuru konusu marka ile itiraza gerekçe markalar arasında benzerlik bulunduğu, kısmen ilişkili malları kapsadıkları, davalı başvurusundaki 01.01. ve 01.04. sınıf mallar yönünden markalar arasında 556 sayılı KHK"nin 8/1 (b) m anlamında karıştırma ihtimalinin bulunduğu, davalı adına tescilli “... TÜRK MALI” ibareli markanın başvuru kapsamında kalan “01.01. sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar, 01.04. yangın söndürücü maddeler” malları yönünden davalıya müktesep hak sağlayamayacağı, davalının başvuru tarihi itibariyle davacının markasının tanınmış olduğuna ilişkin delil sunulamadığı, tanınmış olduğu kabul edilse bile tanınmışlık iddiasında bulunulan “kredi kartları hizmetleri” ile davalının tescil alabildiği malların ilgili bulunmadığı, başvuruya konu ibarenin bir çok kişi tarafından kullanılabilen ayırtedicilik düzeyi zayıf bir marka olduğu, markanın farklı sınıflar yönünden korunmasını haklı kılacak koşulların oluşmadığı, bu nedenle KHK"nin 8/4 maddesindeki ilave korumadan yararlanılmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK’in 2010-M-3115 sayılı kararının 01.01. alt grup “sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar” ve 01.04. alt grup “yangın söndürücü maddeler” malları yönünden iptaline, davalı adına tescilli markanın anılan mallar yönünden hükümsüzlüğüne ve markalar sicilinden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.