Taraflar arasında görülen davada: Davacı, paydaşı olduğu 21 sayılı parsele davalının müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine savunmuştur. Mahkemece, davacının payına isabet eden taşınmaz değeri ile ecrmisilin toplamına göre davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alında. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davacının payına isabet eden dava değeri itibariyle uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeli 21 sayılı parselin dava dışı kişilerle birlikte davacı adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalının taşınmazda kayda dayalı bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, 21.6.1944 Tarih, 13/24 Sayılı İBK. uyarınca üçüncü kişi konumundaki davalının haksız el atması saptandığı takdirde taşınmazdan tamamen el çektirileceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, dava değeri hesaplanırken el atmanın önlenmesi yönünden taşınmazın tamamının değerinin dikkate alınması gerekirken, davacının payı oranında değerlendirme yapılarak görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 8.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.