23. Hukuk Dairesi 2013/6045 E. , 2013/6996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya ait otelde konaklama hizmeti için rezervasyon yaptırdığını, davalı tarafın sebepsiz olarak ve son anda rezervasyonları iptal ettiğini, müvekkilinin yurt dışından gelen müşteri grubunu başka otelde konaklatmak zorunda kalması nedeniyle fazladan masraf yapmak zorunda kaldığını, bu olay nedeniyle davacı şirketin itibar kaybına uğradığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın 15.09.2011 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, bu mümkün olmaz ise davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 24.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin rezervasyonu üç gün önceden haklı nedenle iptal ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin davacının müşteri grubu için yaptırdığı konaklama rezervasyonunu iptal etmesi nedeniyle davacının müşteri grubunu bir başka otelde ağırlamak zorunda kaldığı, davacının bu nedenle 1.194,56 TL fazla ödeme yapmak zorunda kaldığı gibi haksız rezervasyon iptali nedeniyle müşteri nezdinde de itibar kaybına uğradığı gerekçesiyle, maddi tazminat yönünden taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminatın 24.11.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Maddi tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yönünden;
5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820,00 TL’dir.
Dava dilekçesinde, 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsili istenilmiş olup, mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Manevi tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Ağustos ayında yapılan rezervasyonda davacı şirketin müşterilerinin İstanbul"a geldiklerinde davalı tarafından Laleli"deki otelde konaklatılacaklarını bildikleri, rezervasyonun iptal edildiğini ve bu otel yerine ..."daki otelde kalacaklarını öğrendikleri hususu taraflar arasındaki e-mail yazışmalarından anlaşılmakta olmasına, bu şekilde davacı şirketin müşterileri nezdinde itibar kaybına uğradığının kabulü gerekmesine, bu hususun bilirkişi raporunda açıklanmasına ve rezervasyon iptalinde davalının haksız olduğu sonucuna varılmasına, hükmedilen manevi tazminat miktarının bir şirket için somut olayın özelliğine uygun düştüğünün kabulü gerekmesine göre, davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.11.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Muhalefet Şerhi
1-Davacı vekili, davalının otel konaklama rezervasyonunu iptal etmekle oluşan 1.193,00 TL ilave fiyat farkı bedelinden şimdilik 1.000,00 TL"nin ve 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak 1.046,00 TL olarak belirlenen ilave masraftan taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL maddi tazminat ile iptalin haksız olduğunun kabulüyle 4.000,00 TL manevi tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Maddi tazminat yönünden karar miktar itibariyle kesin olmakla temyiz istemi bu nedenle red edilmiştir. Manevi tazminata Yönelik hüküm ise onanmıştır.
Uyuşmazlık, davacıların yurt dışından gelen müşterilerinin davalılar otelinde konaklaması gerekirken davalıların bu rezervasyonu iptal etmeleri nedeni ile manevi tazminata hak kazanıp kazanamayacakları üzerinde toplanmaktadır.
BK. 49. maddesi gereğince kişisel çıkarları (hakları) halele uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Davalı konaklama iptalinin 3 gün önceden ve davacının akşam yemeğini iptal sebebi ile haklı nedene dayandığı savunmasında bulunmuştur. Manevi tazminatın kabul koşulu olan haksız iptal ve şirketin itibar kaybı ve bu kaybın ağırlık derecesi karar yerinde tartışılmadığı gibi, davalı savunması üzerinde de durularak, herhangi bir delil ibrazı istenmediği görülmektedir.
Öte yandan HUMK 297 (c) bendi gereği, kararların gerekçeli olması zorunludur. Kararda, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerine yer verilmelidir. Somut olayda, manevi tazminatın şartlarının oluşup oluşmadığı, hüküm altına alınan tazminat miktarının neye göre belirlendiği, davalı şirketin ticaret hacminin ne olduğu gibi hususların incelenip değerlendirilmediği bu yönde teknik bir inceleme de olmadığı, açıklanan nedenlerle hükmün eksik incelemeye dayalı olduğu kararın Bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun Onama yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir.12.11.2013