11. Hukuk Dairesi 2011/15765 E. , 2013/255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMES : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.03.2009 tarih ve 2002/57-2009/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, 24.12.2001 tarihinde ... plakalı minübüs ile ... plakalı kamyonun çarpışmasıyla meydana gelen trafik kazasında, ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların yakını ..."ın hayatını kaybettiğini, ölümü ile babası, eşi ve çocukları olan davacıların onun desteğinden mahrum kaldıklarını, keza manevi yönden de acı ve elem duyduklarını, kazanın araçların sürücüsü bulunan davalıların kusurundan kaynaklandığını ileri sürerek, davacıların herbiri için şimdilik 3.000 TL maddi ve 3.250 TL manevi olmak üzere toplam 24.000 TL maddi ve 26.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, davayı kabul etmediklerini, müvekkillerinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Davalı ... vekili, ... plakalı minibüsün ZMMS sigortacısı olan müvekkilinin gerçek zarardan ve poliçesi limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu savunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkili şirkete sigortalı bulunan ... plakalı kamyonun sürücüsü davalı ..."nın kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili davanın reddini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına dayanılarak, davacıların yakınlarının ölümü ile onun desteğinden mahrum kaldıkları gibi, manevi zarara da uğradıkları, ölenin yolcu olarak bulunduğu minübüsün sürücüsü davalı ..."nın kusurlu olduğu, diğer davalı ..."nın da aracın maliki ve işleteni olarak sorumlu bulunduğu, kazaya karışan diğer aracın sürücüsünün kusuru olmadığından davalılar ..., ... ve ... ile ..."nin sorumluluğunun bulunmadığı, davalı ..."nin ise davacılara poliçe limiti kadar ödeme yaptığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, tüm davacılar için toplam 133.251,61 TL maddi ve 24.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar ..., ..., ... ve .... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ceza mahkemesi beraat kararı gerekçesinin araca ait teker patlamasının mücbir sebep teşkil ettiğine dayalı olmasına ve bu tespitin hukuk mahkemesi yönünden davalılar ... ve ..."nın kusursuzluğu sonucu doğurmayıp, somut olayda araca ait lastiğin bakım ve onarımının yapılmamasından araç sürücüsü ve dolayısıyla işletenin sorumlu bulunmasına göre, mümeyyiz davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Kural olarak hakim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez. Davacı vekili dava dilekçesinde davacıların her biri için 3.000 TL"den olmak üzere 24.000 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece ise bilirkişi raporu benimsenerek sonuçta 133.251,61 TL maddi tazminata hükmolunmuştur. Oysa, davacı taraf bilirkişi raporundan sonra maddi tazminat istemini ıslah etmemiştir. Bu durumda, mahkemece, maddi tazminatın davacıların talepleri dikkate alınarak tayini gerekirken, mülga 1086 sayılı HUMK"nun 74. ve 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesine aykırı biçimde talepten fazlaya hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.