Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/1882 Esas 2020/13170 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1882
Karar No: 2020/13170
Karar Tarihi: 11.06.2020

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/1882 Esas 2020/13170 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2019/1882 E.  ,  2020/13170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
    Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay günü suça sürüklenen çocuğun açık ceza infaz kurumundan firar ettikten sonra kolluk görevlilerinin yanına giderek kendisini ... olarak tanıtarak parası olmadığı için ikameti olan Diyarbakır"a gitmek için para istediği ve yaşının küçük olması nedeniyle Çocuk Şube Müdürlüğüne teslim edildiği,kendisini mağdur ... olarak tanıtarak bu isimle kolluk görevlilerince 04.02.2015 tarihli tutanak düzenlenmesini sağladığı,suça sürüklenen çocuğun beyanından kimlik bilgileri ve ikamet adres bilgilerine ulaşıldığı ve yapılan parmak izi incelemesi sonrasında gerçek kimliğinin ... olduğu anlaşılan somut olayda; düzenlenen tutanakların kamu görevlisinin görevi gereği sanığın beyanı üzerine düzenlenen zorunlu tutanaklardan olmadığı, sanığın başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu ile aynı Kanun"un 206. maddesinde düzenlenen ""resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurlarının oluşmadığı,suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde düzenlenen ve idari yaptırımı gerektiren "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu, ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden temyiz incelemesine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının konusu eylemin oluşturduğu kabahatin zamanaşımına uğraması nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20/2-c maddesi gözetilerek “ İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA"", 11.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.