Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4594
Karar No: 2013/6983
Karar Tarihi: 11.11.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/4594 Esas 2013/6983 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/4594 E.  ,  2013/6983 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından o tarafın yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, yüklenici müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 19.04.1992 tarihinde akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalının taşınmazdaki hissesinin % 50’sini müvekkiline devretmesi gerekirken devretmediğini, buna rağmen müvekkilinin inşaata başlayarak inşaatın % 45’ini tamamladığını, davalının tapuyu devretmediği gibi yapılan imalatın karşılığını da ödemediğini, bu sebeple ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1997/93 esas, 2001/20 karar sayılı dosyası ile davalı tarafa 1.000.000.000 eski TL’lik kısmi dava açtıklarını, bilirkişi raporuna göre 16.06.1997 tarihi itibari ile munzam zarar dahil olarak 17.022.565.000 eski TL alacaklı olunduğunun tespit edildiğini, mahkemece 1.000.000.000 TL’nin davalıdan tahsiline dair verilen kararın kesinleştiğini, yine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/125 esas, 2002/182 karar sayılı dosyası ile bakiye alacağın tahsili için açtıkları davanın kabulü kararının temyiz incelemesinde, asıl alacak miktarı olan 4.291.000.000 eski TL’sinin istenebileceği belirtilerek bozulduğunu, sonrasında 2005/105 esas ve 2005/191 karar sayılı dosyası ile karar verildiğini, davalının edimlerini yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin büyük miktarda zarara uğradığını, müvekkilinin davalıdan alacağını alamadığı için icra takiplerine maruz kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL munzam zararın dava tarihinden işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, talep konusunda kesinleşen hükümler bulunduğunu, davacının alacaklarını icra takipleri neticesinde tahsil ettiğini, sözleşme tarihi dikkate alındığında talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşme hükümlerine göre davalının inşaat alanını boş teslim etmesi ve aynı zamanda taşınmazın % 50 sinin davacıya devretmesi gerektiği, bu iki edimin ifasından sonra davacının inşaata başlayacağı, davalının edimlerini yerine getirmediği halde davacının inşaatın % 45’lik kısmını bitirdiği, davalının tapuyu devretmediği, davacının 18.06.1997’de açtığı ilk davada munzam zarar dahil alacaklı olduğunun tespit edildiği, taleple bağlı kalınarak 1.000.000.000 Eski TL’nin tahsiline karar verildiği, bakiye miktarın tahsili için açılan ikinci davadaki kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2004/76 esas, 2004/3645 karar sayılı ilamıyla, munzam zararın somut olarak ispat edilemediğinden 4.291.000.000 Eski TL’lik imalat bedelinin istenebileceği belirtilerek kararın bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece bu yönde karar verildiği, bu davada istenebilecek munzam zararın ise ancak imalat bedelinin süresinde ödenmemesi nedeniyle uğranılan zarar olabileceği,
    bozma ilamında belirtilen esaslara göre değerlendirme yapıldığında 4.291,00 TL’nin ilk davanın açıldığı 18.6.1997 tarihinden işbu davanın açıldığı 14.06.2007 tarihine kadarki süreç içerisindeki gelir kaybının hesabı için kullanılan 11 ayrı değerleme hesabı sonucunda toplam miktarın 228.412,08 TL olduğu, munzam zararın 11 ayrı değerleme hesabının ortalaması 20.764,73 TL olduğu, bu miktardan davacının alacağını tahsil ederken alması gereken yasal temerrüt faizi miktarı düşülmesi sonucunda davacının 2.728,58 TL munzam zararının olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.728,58 TL munzam zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan munzam zarar istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı tarafın süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’i konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.
    Kabule göre de, 818 sayılı BK’nun 105. ( 6098 sayılı TBK’nun 122. ) maddesi uyarınca alacaklı temerrüt faizini aşan bir zarara uğradığını iddia etmekte ise böyle bir zararı olduğunu somut olarak ispat etmek zorunda olduğu halde mahkemece, yargılama sırasında davacının faizi aştığı ileri sürülen ne gibi zararları oluştuğu tek tek ve somut olarak belirlenmeyerek, tam aksine soyut olarak gelir kaybı ortalaması ile hesap yapan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru olmadığı gibi, ayrıca hükümde reddedilen kısım üzerinden davalı yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hatalı şekilde daha düşük vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
    Yukarıda değinilen hususlar dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi