3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/741 Karar No: 2017/9457 Karar Tarihi: 08.06.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/741 Esas 2017/9457 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/741 E. , 2017/9457 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; muris eşinin tanzim ettiği vasiyetnamenin geçersiz olduğunu, murisin mirasa ilişkin saklı paylarını dikkate almadığı, vasiyetnameden çıkarılması için hiçbir yasal neden olmamasına rağmen vasiyetnamede mirasçı olarak gösterilmediğini belirterek, vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Davalı, vasiyetnamenin iptali için yasal neden olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; yazılı bir delil ibraz edilemediği ve vasiyetnamenin iptalini gerektiren herhangi bir sebep ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Tenkis talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tenkis davası, TMK"nın 560-562. maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle, tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır ve saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. (TMK md. 570) Somut olayda; davacının dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanları kapsamında, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebinde de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; mahkemece, TMK.nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda da inceleme ve araştırma yapılarak, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.