23. Hukuk Dairesi 2013/4831 E. , 2013/6976 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında idare binası, sosyal tesisler ve atölyelerin temizlik işine ilişkin idari ve teknik şartname çerçevesinde sözleşme imzaladığını, müvekkilinin şartname ve sözleşmeye uygun biçimde edimini ifa ederken, sözleşmenin diğer tarafı davalının haksız olarak teminat mektubunu paraya çevirdiğini, ayrıca 30.04.2011 tarihinde sona eren sözleşmeden kaynaklanan ve toplamda 19.890,00 TL olup, kısmi ödeme sonucu bakiye 11.532,75 TL"yi ödemediğini ileri sürerek, teminat mektubu bedeli olan 25.000,00 TL"nin 25.07.2011 tarihinden, 11.532,75 TL"nin 30.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, işçiler tarafından müvekkiline ve davacıya karşı çok sayıda ihbar ve kıdem tazminatı davası açıldığını, davacının emrinde çalıştırdığı işçilerin alacaklarını ödemediğini, imzalanan sözleşme gereği kesin teminatlarının iadesi için kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi"nin diğer hususlar başlıklı 37. maddesinin 1. ve 2. cümlesinde "Hangi nedenle olursa olsun gerek işçi ücretleri ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalıkları gibi nedenlerle idare, yüklenici işçilerine ve üçüncü kişilere herhangi bir ödeme yapmak durumunda kalırsa, yüklenici firma bu ödemeleri rücuen idareye derhal ödemekle mükelleftir. Aksi halde yüklenicinin önce hak edişlerinden, yetmediğinde teminatından defa"ten tahsil edilecektir"" hükmüne yer verildiği, açık ihale usulü ile hizmet alımlarında uygulanacak tip idari şartnamenin diğer hususlar başlıklı 56. maddesinin 9. bendinde ""Yüklenici firma tarafından çalıştırılacak işçilerin ücret ve her türlü işçilik ödemeleri SSK primleri, sosyal güvenlik destek primleri, yemek ve işsizlik sigortası primi kesintisi gibi ödemeler ile İş Kanunu ve diğer Yasalardan doğan tüm sorumluluklar da yüklenici firmaya aittir." hükmünün; 56.10 maddesinde ""Hangi nedenle olursa olsun gerek işçi ücretleri ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalıkları gibi nedenlerle idare, yüklenici işçilerine ve üçüncü kişilere herhangi bir ödeme yapmak durumunda kalırsa, yüklenici firma bu ödemeleri rücuen idareye derhal ödemekle mükelleftir, aksi halde yüklenicinin önce hak edişlerden, yetmediğinde teminatından defa"ten tahsil edilecektir" hükmünün yer aldığı, bu nedenlerle davacı şirketin iddia ettiği şekilde davalı tarafından herhangi bir haksız işlemin yapılmadığı, davalının yüklenici teminatının nakde dönüştürülmesi ile ilgili sözleşme ve şartnamenin hükümlerini uygulayarak işlem yapıldığının tespit edildiği, bu kapsamda davalı
tarafından teminat mektubunun nakde çevrilmesinin sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, davacının davalı kuruma başvurarak 30.04.2011 tarihi itibariyle sözleşmenin sona ermesi nedeniyle personelin ve firmalarının mağdur olmaması amacıyla Nisan ayı bordrosu gereğince işçi maaşlarının, daha önceden kesilen 30.04.2011 tarihli fatura konusu alacaktan mahsup edilerek kalan kısmın belirtilen hesaba ödenmesini talep ettiği, ekli bordro gereğince yapılan hesap neticesinde işçi alacaklarının toplamının 11.532,75 TL olduğu, bu nedenle her ne kadar davacı 11.532,75 TL tutarında alacağın ödenmediğini iddia etse de kesintinin bizzat davacının talebi üzerine yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalı tarafından nakde çevrilen 25.000,00 TL"lik teminat mektubu bedeli ve 11.532,75 TL alacağın tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeye ve araştırmaya dayanmadığından hüküm kurmaya elverişli değildir.Taraflar arasında imzalanan 29.04.2009 tarihli sözleşmenin 37. maddesinin 9. bendinin 3. cümlesinde "Ayrıca yüklenici işçilerinin; ücret, fazla mesai, ikramiye, ihbar kıdem tazminatı vb. işçilik hakları ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi taleplerle idareye veya yükleniciye veya idare ve yükleniciye birlikte dava açılması durumunda dava konusu miktar, dava kısmen açılmışsa dava konusunun tamamı kadar miktar, yüklenicinin hak edişinden mahsup edilecek, hak edişi sözkonusu meblağı karşılamaya yetmezse teminatından kesilerek alıkonacaktır. Mahsup edilen miktardan davanın kısmen kabul edilmesi halinde bakiye miktar, davanın reddedilmesi halinde mahsup edilen miktarın tamamı kararın kesinleşmesini müteakip yükleniciye derhal ödenecektir." hükmü kabul edilmiştir. Mahkemece davacı yüklenicinin işçileri tarafından davalıya karşı açılan bir kısım dosyalar getirtilip, bu dosyalara ait bilirkişi raporları dosya içerisine alınmış ise de gerek bilirkişi gerekse mahkeme tarafından hak ediş ve teminat mektubundan yapılan kesintilerin dava konusu miktarı karşılayıp karşılamadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Öte yandan, davacı tarafça 30.04.2011 tarih ve 264 nolu faturadan bakiye 11.532,75 TL"nin tahsili istenmiş olup, davacı tarafça davalıya yazılan 05.05.2011 tarihli yazıda Nisan ayı bordrosunda görülen maaş net tutarının fatura alacağından kesilerek geri kalan tutarın 3 gün içinde ödenmesinin talep edilmiş olduğu hususu gözardı edilerek, Nisan maaş tutarının ne kadarının bu faturadan karşılandığı, bakiye kısmın kalıp kalmadığı hususunda taraf kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmadan, somut kanıt ve dayanakları gösterilmeden kesintinin davacının talebi ile yapıldığı gerekçesiyle yetinilerek bu talep reddedilmiştir.
Bu durumda mahkemece, uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile tarafların, defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yukarıda açıklanan hususlarda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.