Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13303 Esas 2022/7203 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sigorta bedelini almak suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığa ait ancak kardeşi ... ...’in kullandığı 03.05.2005- 03.05.2006 tarihleri arasında ... Sigorta şirketinden kaskolu olduğu anlaşılan ... plakalı ... marka kamyonun kaza yaptığından bahisle kolluk kuvvetlerine 06.09.2005 tarihinde ihbarda bulunulduğu, jandarmanın olay yerinde yaptığı incelemeler sonucunda elde ettikleri bilgiler ile araçta meydana gelen hasarın sanık ve ...’un iddia ettiği gibi olay yerinde oluşmadığının tespit edildiği, sigorta şirketinden kasko bedelini almak için kazayı gerçekte olduğu yerde ve sürede ihbar etmemek suretiyle atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
Sigorta edenin dolandırılması, TCK’nin 158/1-k maddesi gereğince nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları ya da almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen ... sanık adına aracın kazasını kasko şirketi olan ... Sigorta A.Ş.’ye 06.09.2005 tarihinde bildirmiş olup işlemlerin sigorta acentesi olan ... Sigorta isimli şirket aracılığı ile takip edildiği ancak herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtilmesi karşısında, suçtan zarar görme ihtimali bulunan sigorta şirketine dava ve duruşma günü bildirilmediği gibi sanık adına yapılan başvuruya dair bilgi ve belgelerin istenmemesi anlaşılmakla öncelikle dava konusu suça yönelik taraf teşkilinin sağlanması amacıyla sigorta şirketine dava ve duruşma günü bildirilmesi ile toplanan bilgi ve belgelerin sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a-Gerekçeli karar başlığında suçun sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs yerine resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan olarak yazılması,
b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.