4. Hukuk Dairesi 2020/2820 E. , 2020/3339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ... aleyhine 30/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla kabulüne dair verilen 17/10/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin kiralamış olduğu taşınmazda ruhsatlı fidancılık işiyle uğraştığını, davalı tarafından yapılan dere ıslahı çalışmaları sırasında, mevcut olan giderin ve arktan kanala boşalan suyun tahliye noktasının kapatıldığını, bu nedenle 21/11/2014 tarihinde meydana gelen yağış sırasında taşınmazı su bastığını, dava dışı S.S. Kestel Süs Bitkileri ve Meyve Fidancılığı Üretim ve Pazarlama Kooperatifi tarafından, 06/11/2014 tarihinde dilekçeyle davalıya başvurulmasına rağmen, söz konusu suyun tahliye noktasının açılmamış olması nedeniyle olayın meydana geldiğini, satım aşamasına gelmiş fidanların zarar gördüğünü belirterek, maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; müvekkilinin husumet ehliyeti bulunmadığını, olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun da olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davacının fidan yetiştiriciliği yaptığı taşınmazda, dava konusu olay nedeniyle meydana gelen zararın 116.500 TL olduğu, davalı idarenin zararı tazminle yükümlü olduğu, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne ve 114.000 TL tazminatın ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen ilk karar davalı vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 14/12/2017 gün, 2017/3316 Esas ve 2017/8312 Karar sayılı ilamı ile
eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olduğu gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yeniden bilirkişi raporu alınmış olup yargılama sonunda alınan bilirkişi raporlarına ve davacının 03/04/2019 tarihli ıslah dilekçesine itibar edilerek davanın kabulüne ve 116.500 TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Şu durumda; davacı, mahkemece davanın kabulü ile hüküm altına alınan 114.000 TL maddi tazminata ilişkin ilk kararı temyiz etmediğine göre, davacı yönünden verilen ilk karardaki miktar kesinleşmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmakla davalı yararına da usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak 116.500 TL maddi tazminata ilişkin yeniden hüküm tesis edilmiştir. Buna göre davalının usulü kazanılmış hakkı ihlal edilerek ilk karar ile davacı yönünden kesinleşen miktar aşılarak tazminat miktarı belirlenmiştir. Bu nedenle önceki kararı temyiz etmeyen davacı lehine maddi tazminat miktarının 114.000 TL’den 116.500 TL’ye çıkarılarak yeniden hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulmasını gerektirmiştir.
b- Dosyada bulunan 20/11/2014 - 22/11/2014 tarihleri arasındaki ..., ... ve Kestel Meteoroloji İstasyonlarına ait verilere göre belirtilen tarihlerde dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede şiddetli yağış olmuştur. Hal böyle olunca mahkemece belirlenen bu durum karşısında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. ve 52. maddeleri uyarınca uygun bir miktar indirim yapılması gerekirken bu konuya değinilmemesi de kararın bozulmasını gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının ilk bentte belirtilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.