Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/14055
Karar No: 2006/12812
Karar Tarihi: 20.11.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/14055 Esas 2006/12812 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/14055 E.  ,  2006/12812 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Amasya 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 30/06/2006
    NUMARASI : 494-615

    Davacı, 01.12.1989 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun   tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı  vekili tarafından  temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının  01.12.1989 ile dava tarihi olan 08.05.2006 tarihleri arasında SSK  zorunlu  sigortalısı  olduğu süreler dışında  tarım Bağ-Kur  sigortalısı  olduğunun  tesbiti istemine  ilişkindir.
    Mahkemece  istemin  kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.
    Yapılan incelemede davacının davalı  Kurumca 1.12.1989 tarihi itibariyle  resen kayıt ve tescil edildiği,  ihtilaflı dönemde 1.6.1995-8.11.1995 tarihleri arasında 155 gün, SSK"na tabi zorunlu sigortalılığının bulunduğu, davalı kurumca durumun öğrenilmesi üzerine 31.5.1995 tarihi itibariyle terkin edildiği, 06.08.2001 tarihinden beri Ziraat Odası  kaydının bulunduğu, Tarım Kredi Koperatifi ortağı olduğu, ancak mahkemece ortak olduğu tarihin araştırılmadığı,  üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunmadığı  davacının 1.12.1989-31.5.1995 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı  olduğu konusunda  taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı  anlaşılmaktadır.
    Davacı davalı kurumca  tarim Bağ-Kur sigortalısı olarak 1.12.1989 tarihinde tescil edilmiş  olmakla  bu  tarihten  sonraki  SSK"na  tabi  çalışmaları  uzun  süreli  blok  çalışma  olmayıp aralıklı ve kısa süreli çalışma olduğundan bu süreler dışında  kalan dönemlerde 2926 sayılı  Yasa"nın  10. maddesi  koşullarını taşıması halinde  tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir  Mahkemece  davacının 01.06.1995-31.12.1995, 01.01.1998-31.12.1999 tarihleri arasında ve Ziraat Odası kaydının 06.08.2001 tarihinde başladığı ve 2001 yılında prim kesintiside bulunduğu gözetilerek 01.01.2001-08.05.2006 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin hüküm yerinde ise de davacının sattığı ürün bedelinden prim kesintisinin bulunmadığı 01.01.1996-31.12.1997, 01.01.2000-31.12.2000 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulüne ayrıca 01.12.1989-31.05.1995 tarihleri arasında davacının sigortalı olduğu davalı Kurumca kabul edildiği ve tesbit kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığı halde bu süre ile ilgili tesbit kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş; davacıya  ihtilaf  konusu olan 01.01.1996-31.12.1997 ve 01.01.2000-31.12.2000 tarihleri arasındaki dönemde  ürün satışı yaptığı kişi,  kurum ve kuruluşları  açıklattırmak  bu kişi, kurum ve  kuruluşlardan  ürün bedelinden  prim kesintisi  yapılıp  yapılmadığını  sormak, yapılmış  ise belgelerini getirtmek ,  davacının kooperatif kaydının hangi tarihte başladığını tesbit etmek ve tüm deliller  bir arada  değerlendirilerek  sonuca gitmektir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki  olgular  gözetilmeksizin eksik incelem ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.   
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi