10. Hukuk Dairesi 2015/11163 E. , 2016/3207 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, aksine Kurum işlemlerinin iptali ile murisi eşinin 01.10.2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 4’üncü maddesinin b bendi kapsamındaki sigortalılık süresi ile çakışan, aynı kanunun 4’üncü maddesinin a bendi kapsamındaki sürelerinin geçerli olduğunun ve 01.09.2012 tarihi itibari ile davacı murisinin yaşlılık aylığına ve kendisinin de ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ile, murisinin çakışan sürelerdeki 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığının iptalini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, davacının 01/04/2013 tarihinden itibaren murislerinin, SSK hizmetleri ile ölüm aylığına hak kazandıklarına ve aylıklarının kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, mahkemece, davacı murisini 2013 yılında yaptığı işlemle devam eden vergi kaydı nedeniyle 01.10.2008 tarihi itibari ile 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı olarak tescil eden, 01.10.2008-28.02.2011, 01.04.2011-02.06.2011, 24.07.2011-31.07.2012 tarihleri arasında 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı sayan, bu dönemler için prim tahakkuk ettiren ve murisin 12.01.2009-28.02.2011 tarihleri arasında 4/a (SSK) kapsamında geçen 490 gün hizmetini iptal eden davalı Kurum işleminin mevzuata uygun olduğu, murisin 01.09.2012 tarihinde SSK hizmetleri ile yaşlılık aylığına hak kazanmadığı, yaşlılık aylığını iptal eden ve 01.09.2012-18.04.2013 tarihleri arasında ödenen aylıkları yersiz ödeme kabul eden davalı Kurum işleminin mevzuata uygun olduğu, davacının ise 01.04.2013 tarihinden itibaren murislerinin geçersiz sayılan hizmetleri dışındaki hizmet akdine dayalı olarak geçen SSK hizmetleri ile ölüm aylığına hak kazandıklarına ve aylıklarının kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, 23.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 sayılı Yasanın 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 63. maddenin “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez.…” hükmü gözetilerek, Kurumdan davacının murisi hakkındaki sigortalılığının anılan yasal düzenleme kapsamına girip girmediği ve murisin yaptığı prim ödemeleri dikkate alınarak durdurulması gereken tarih sorularak ihtilaf konusu olan 01.10.2008 sonrası dönemde davacının 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamındaki sigortalılık süreleri belirlenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.