17. Hukuk Dairesi 2016/18373 E. , 2017/9923 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının maliki bulunduğu iş makinesinin kasko poliçesi ile 26.02.2014-26.02.2015 vadeleri arasında davalı ...Ş. ile tarafından sigortalı olduğunu, ... içme suyu şebeke inşasında, içme suyu borularına döşeme işini taşeron olarak yürütmekte olan davacının iş makinesini işin yapılacağı sahaya sevk ettiğini, saat 17:00"da paydos edildiğini, dava konusu iş makinesinin ertesi gün yerinde olmadığını gören işçilerin davacıya ve ilgili kolluk birimlerine haber verdiğini, ilgili iş makinesinin 26.06.2014 günü terk edilmiş ve ağır hasarlı halde bulunduğunu, zararın ödenmediğini, bunun üzerine ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/82 D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespit ve bilirkişi raporu ile iş makinesinin ağır hasara uğradığını, raporda davacının toplam zararının 100.300,00 TL olduğunun tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.326,41 TL"sinin 13.08.2014 temerrüt tarihinden itibaren işlemeye başlayacak T.C.M.B. kısa vadeli kredi işlemlerine uyguladığı avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 50.326,41 TL"nin 13/08/2014 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko ... poliçesi ile davalıya sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı tarafından kaskolanan aracın iş sahasında bırakıldığını daha sonra aracın çalındığını, aracın parçaları alınmış halde başka bir yerde bulunduğunu ve araçta oluşan hasarın kasko teminatı kapsamında bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı sigortacı ise, sigortalı tarafından aracın iş sahasında mesai bitimi sonrası güvenlik önlemi olmadan bırakıldığı ve kasko poliçesinin hırsızlık klozunda yazılı güvenlik tedbirlerine uyulmadığı gerekçesiyle, hasarın teminat kapsamında olmadığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki kasko ... poliçesinin hırsızlık teminatı klozunda, "hırsızlık hasarları, sigortalı iş makinesinin bulunduğu alanın etrafının çitle çevrilmesi ve 24 saat boyunca güvenlik bekçi denetimi altında tutulması kaydıyla teminata dahildir." ibaresine yer verilmiştir. Davaya konu hasarın oluştuğu somut olayda ise, kaskolu aracın davacı tarafından iş sahasında herhangi bir güvenlik önlemi alınmadan bırakıldığı mahkeme tarafından da kabul edilmiş ve belirtilen gerekçelerle dava konusu hasarın esasen teminat kapsamında olmadığı kabul olunmuştur. Ayrıca, yerel mahkemece, hükmün gerekçesinde davacı taraf, poliçedeki hükümler konusunda yeterli derecede aydınlatılmadığını ileri sürmüş ise de, tacir olan davacının bu savunmayı ileri süremeyeceği, aydınlatma yükümlülüğü ihmal edilmiş olsa bile davacı tarafından TTK.1423.madde hükmüne göre yasada yazılı 14 gün itiraz süresi içinde herhangi bir beyan ve itiraz ileri sürülmediği, dolayısıyla davacının şartlardan haberdar olduğu belirtilmiştir. Poliçedeki hırsızlık klozu hükmüne rağmen bu hükmün makul ve mutat özen yükümlülüğünü ileri derecede zorlayan bir hüküm olması, ... sözleşmesinin tabiatına aykırı bulunmasından bahisle hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığı gerekçesine dayanarak davacının tazminat talebinin kabulü yönünde hüküm tesis etmiştir.
6102 sayılı TTK"nın 1423/1. maddesinde "Sigortacı ve acentesi, ... sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak ... sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini ... ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince ... ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, ... ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davacı taraf, poliçedeki hükümler konusunda yeterli derecede aydınlatılmadığı iddiasında bulunmuş; davalı sigortacı ise gerekli bilgilendirmenin yapıldığını savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın tacir olduğu ve aydınlatma yükümlüğünün ihmal edilse bile yasada yazılı 14 gün itiraz süresince davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunmadığı tespit edilmiştir. Buna rağmen, mahkemece hırsızlık klozundaki hüküm dikkate alınmamış, hatalı bir şekilde bu hükmün ... sözleşmesinin tabiatına aykırı olması gerekçesiyle davacının davalıdan poliçe kapsamında hasar talebinde bulunabileceğine hükmetmiştir.
Bu durumda, davalı sigortacının aydınlatma yükümlülüğünün kapsamı, bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları hakkında hangi kanun hükümlerinin uygulanacağı önem kazanmaktadır. Uyuşmazlık konusu hasarın doğum ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 1423/1-2 maddelerine göre aydınlatma yükümlülüğünün hüküm ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK"nın 1423/2 maddesinde, aydınlatma açıklamasının yapılmaması halinde, sigortalının 14 gün içinde poliçeye itiraz etmesi gerektiği, anılan sürede itiraz edilmemesi halinde poliçenin yazılı şartlarla geçerli olacağının benimsendiği; yukarıda ifade olunan nedenlerle, davaya konu hasarın taraflar arasındaki kasko poliçesi ile verilen ek teminatın kapsamına girecek şekilde gerçekleşmediği; davacının hırsızlık klozunun kapsam ve şartlarına poliçe tanziminden sonraki 14 gün içinde itiraz ettiğine dair iddia ve delil de getirmediği gözetildiğinde, davacının hasar talebinin reddi gerekirken; yazılı olduğu biçimde davacı lehine tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA;
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.