Davacı, 2.400.00 YTL. borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının sosyal güvenlik destek primi borcu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece,davacıya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra oda kaydının silinmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan incelemede, her ne kadar vergi kaydının 1995 yılında sona erdiği görülüyorsa da, oda kaydının 29.07.2004 tarihinde ve esnaf sicili kaydının da 29.07.2004 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 1479 sayılı Kanun"un 24. maddesi gereğince zorunlu Bağ-Kur sigortalılık statüsünün oluşması için oda ve esnaf sicili kaydı yeterlidir. Bu nedenle, ticari faaliyetinin devamı halinde yaşlılık aylığından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi işleminin yapılmasına ilişkin 1479 sayılı Yasa"nın ek 20. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren davacının fiilen ticari faaliyetini sürdürüp sürdürmediğinin araştırılıp ortaya konması gerekir. Bu tür davaların kamu düzeni ile ilgili olduğu gözardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, 1479 sayılı Yasa"nın ek 20 maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren davacının bakkal, manifatura ve hazır elbise perakende ticareti faaliyetinin aynı işyerinde veya başka adreste devam edip etmediği, faaliyetine son vermiş ise aynı işyerinde hangi tarihten itibaren kimin faaliyet gösterdiği hususunu belediyenin işyeri açma ve kapatma kayıtlarından ve belediye zabıta memurluğu aracılığıyla yapılacak tahkikat ile araştırmak, yine davacının aidat ödemesini kaydını sildirdiği tarihe kadar S. Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliğine mi, Kurtalan Esnaf Odasına mı yaptığını açıkça araştırıp ortaya koymak, muhtarlık bürosunun sadece muhtarlık faaliyetine tahsis edilip edilmediğini zabıta gerekirse emniyet tahkikatı ile belirlemek ve bütün bilgi ve belgeleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının davacıya iadesine, 20.11.2006 gününde oybirliğiyle kabul edildi.