11. Hukuk Dairesi 2019/2508 E. , 2021/281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 08.12.2016 gün ve 2014/940 E.- 2016/903 K. sayılı kararı onayan Daire"nin 05.12.2018 gün ve 2017/2029 E. - 2018/7666 K. sayılı kararı aleyhinde temlik alan davacı ... vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, davalı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin şirketin aktifinde bulunan değerli iştirak hisselerini satmaları sonucu şirketi zarara uğrattıklarını, 2003 yılı gelir tablosuna göre şirketin iştirak hissesi satış zararının toplam 865.966,73 TL olduğunu, 08.02.2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davalıların ibra edilmemelerine ve haklarında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini ileri sürerek asıl davada yargılama sırasında yapılan ıslah sonucu 865.966,73 TL ortaklık zararının asıl dava davalıları ile dava tarihinden önce öldüğü tespit edilen şirketin eski denetim kurulu üyesi ..."ın mirasçılarına karşı açılan birleşen davada davalı mirasçılardan faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Asıl davada davalıları ... ve ... vekili, 07.02.2007 tarihli genel kurulun ortak olmayan kişilerin katılımıyla yapıldığını, denetçi seçiminin TTK"ya aykırı şekilde yapıldığını, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, TTK"da belirtilen sorumluluk şartlarının bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davanın soyut gerekçelere dayandığını, TTK"da belirtilen sorumluluk koşullarının olayda bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, şirketleri fiilen yöneten kişinin ... olduğunu, ..."nin ..."ın halefi olarak dava açtığını, dolayısıyla olayda mağdurun rızasının bulunduğunu, davalının inançlı denetçi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen dava davalıları vekili, müvekkillerinin murisleri ..."ın vefatı üzerine mirası yasal süresinde kayıtsız şartsız reddettiklerini, bu nedenle davalı sıfatının bulunmadığını savunarak pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini istemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece asıl davada davalılar ..., ..., ..., ... hakkında açılan davanın kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davadan önce vefat ettiği anlaşılan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava dosyasında mahkemece verilen karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve mahkeme kararında ""...2003 faaliyet dönemi ile ilgili denetçi raporunun en geç 31.12.2003 tarihine kadar hazırlanarak davacı şirkete sunulması gerektiği..."" şeklindeki ifadede ""31.12.2003"" tarihinin yazılmasının maddi hatadan kaynaklanmasına ve mahallinde her zaman düzeltilebilecek mahiyette olmasına göre davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, temlik alan davacı ..."den harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, 21.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.