Hükümlü ... hakkında, müşteki ..."a yönelik yağmaya teşebbüs ve çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak suçundan dolayı Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/552 Esas, 2013/685 Karar (Adana Kapatılan 6 Ağır Ceza Mahkemesinin 07/03/2013 tarih ve 2010/105 esas ve 2013/44 karar) sayılı ilamı ile 5 yıl hapis ve 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildiği, anılan karara karşı sanık ... savunmanının açtığı temyiz davasının, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 04/03/2015 gün ve 2014/13680 Esas 2015/37943 Karar sayılı ilamı ile yasal süre geçtikten sonra temyiz talebinde bulunulması nedeniyle reddine karar verildiği; bu suretle kesinleştirilen mahkumiyet hükmünün infaza verildiği;
Aynı olayda hükümlünün suç ortağı olan ...."nun temyiz davasının, Yargıtay 6 Ceza Dairesinin 04/03/2015 günlü ilamı ile kabul edilip, hakkındaki mahkumiyet hükmünün bozulması üzerine; sanık ..."e de bozmanın sirayet etmesi gerektiği halde bu hususta bir karar verilmediğinden bahisle; “Bozmanın hükümlüye sirayet edip etmeyeceği ve sirayet etmesi halinde hükümlünün mağduriyetine sebep olunacağından, infazın durdurulup durdurulmayacağı hususlarında bir karar verilmesi için” talepte bulunulduğu; Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2016 gün ve 2010/552 Esas sayılı ek kararı ile sözkonusu talebin reddine karar verildiği;
Anılan ek karara karşı, Adalet Bakanlığının 24/07/2020 gün ve 94660652-105-01-7456-2016-KYB sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/09/2020 gün ve 2020/73112 sayılı ihbar yazısı ile dava dosyası, 17/09/2020 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi;
Anılan yazıda;
""Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın diğer sanık .... ile birlikte katılan ..."a yönelik gerçekleştirdikleri yağmaya teşebbüs suçuna ilişkin olarak bahse konu mahkumiyet kararının diğer sanık .... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 04/03/2015 tarihli ve 2014/13680 Esas, 2015/37943 Karar sayılı ilamında yer alan, "Dosya içeriğinden, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2010/526 Esas nolu sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan müştekisi..., sanığı ... olan dava bulunduğu, davanın derdest olup, ... hakkında soruşturma aşamasında yakalama kararı çıkarılıp, halen infazının beklendiği, iddianame içeriğinden...’in ...’tan satın aldığı araca karşılık vermiş olduğu 20.000 TL paranın, aracın üzerinde rehin olduğundan, kaldırılamaması nedeniyle, ... tarafından buna karşılık verilen 16.500 TL’lik çekin Ankara’da boş olarak çalınan daha sonra doldurulan bir çek olduğundan dolayı dava açıldığının anlaşılması karşısında; öncelikle, suçunun vasfının yapılabilmesi için...’in ve ...’ın mahkemece beyanının alınması, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yukarıda belirtilen dava dosyasının bu dosya ile birleştirme imkanının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi ve bu dosyanın sonucu beklenmeden eksik kovuşturma ile sanık ... hakkında yakınan ...’a yönelik yağmaya kalkışma suçundan mahkumiyet, sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi,..." şeklindeki açıklamalar ile anılan kararın diğer sanık yönünden bozulduğunun anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında da öncelikle atılı suçun vasfının yapılabilmesi için...’in ve ...’ın mahkemece beyanının alınması, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/526 Esas sayılı dava dosyasının bu dosya ile birleştirme imkanının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi ve bu dosyanın sonucu beklenmeden karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2016 gün ve 2010/552 Esas, 2013/685 Karar sayılı ek kararının bozulması"" Dairemizden istenilmiş ise de;

TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının gönderme yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmediğinden; Adana 4 Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2016 tarih ve 2010/552 Esas, 2013/685 Karar sayılı ek kararına yönelik Kanun Yararına Bozma talebinin bu aşamada REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.