18. Ceza Dairesi 2015/37637 E. , 2017/13444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanığın aşamalardaki beyanında, rahatsızlanması nedeniyle hastaneye götürülen çocuğuna doktor olan müştekinin müdahale edip eve gönderdiğini, akabinde çocuğunun havale geçirdiğini, bu durumu konuşmak için müştekiyi aradığında, müştekinin umursamaz şekilde konuşmasına sinirlendiğini ifade etmesi, mahkemece de katılanın yanlış muayene yapması nedeniyle sanığın hakaret ettiğinin kabul edilmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak, sanık hakkında TCK’nın 129. maddesinde düzenlenmiş olan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- TCK"nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, sanığın savunmasında, acilden geçerek doktorun hasta baktığı odaya girdiğini söylemesi, müştekinin, sarı alanda bulunduğu sırada sanığın gelerek eylemlerini gerçekleştirdiğini ifade etmesi, tanık ...’nın da “sanık, bankonun içinde oturan doktoru darp ettiği sırada hakaret ediyordu” şeklinde anlatımda bulunması karşısında hakaret eyleminin Kaçkar Devlet Hastanesi acil servisinin hangi bölümünde gerçekleştiği hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip sonucuna göre aleniyet unsurunun olup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle sanığın cezasında artırım yapılması,
3- TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiği kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek açıklanmalı, daha sonra da alt ve üst sınırlar arasında kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmeli, TCK’nın 3. maddesinde yer alan “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” ilkesi de gözetilmelidir.
Bu itibarla,
Her ne kadar TCK"nın 125/3. maddesinde hapis cezasının alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin temel cezanın adli para cezası olarak seçilmesine engel olmayacağı göz önünde bulundurulmadan, sanık hakkında yeterli gerekçe gösterilmeden temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi,
4- Sanığın eylemini, aynı suç işleme kararı kapsamında, birden fazla kez gerçekleştirmiş olması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.