Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26171
Karar No: 2016/3198
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26171 Esas 2016/3198 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/26171 E.  ,  2016/3198 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, kurumca yaratılan sataşmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, davacının işlettiği ...’daki işyerinde davalı kurum tarafından yapılan denetim ve incelemeler sonucunda davacının yanında 2 işçinin sigortalı bildirimleri devam ederken aynı gün 21.02.2010 tarihinde davacının işyerine 9 sigortalının daha giriş yapmış ve 12.03.2010 tarihli davacının teşvikten faydalanma talebinin davalı kurumca kabul edilmesinden sonra 04.07.2011 ve 22.02.2012 tarihlerinde yapılan yerel denetimlerde ...’daki işyerinde herhangi bir faaliyetin bulunmadığının tespiti ve davacının da ifadesi alındıktan sonra, 13.04.2012 tarihli işlemleri ile davalı kurum tarafından 2010/2.aydan 2012/1 aylar arasında 5084 sayılı Yasa kapsamında teşvikten haksız faydalandırılması nedeniyle, burada çalışan 9 sigortalının bildirimlerinin iptali ile ...’daki işyerine bildirimlerin aktarımlarının sağlanması ve aktarım yapılırken teşvik indiriminin dikkate alınmaksızın normal bordro istenilmesi, 6 sigortalı hakkında da (... .. ..., ...) bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olmayıp, sahte olduğu gerekçesi ile ...’daki işyerinden sigortalılık sürelerinin iptali işlemlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 5084 sayılı Yatırımların Ve İstihdamın Teşviki İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun “Sigorta primi işveren hissesi teşviki” başlığını taşıyan 4. maddesinde, “31.12.2012 tarihine kadar uygulanmak üzere 2 nci maddenin (a) bendi kapsamındaki illerde;
    a) 01.04.2005 tarihinden itibaren yeni işe başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, en az on işçi çalıştırmaları koşuluyla, bu iş yerlerinde çalıştırdıkları işçilerin,
    b) 01.04.2005 tarihinden önce işe başlamış olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden asgarî on işçi çalıştıranların iş yerlerinde fiilen çalışan işçilerin, Prime esas kazançları üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 72 ve 73 üncü maddeleri uyarınca hesaplanan sigorta primlerinin işveren hissesinin; organize sanayi veya endüstri bölgelerinde kurulu iş yerleri için tamamı, diğer yerlerdeki iş yerleri için yüzde sekseni Hazinece karşılanır.” yönünde düzenleme yapılmıştır.
    Diğer taraftan, 5510 Sayılı Yasanın 86’inci maddesinde, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.”hükmü öngörülmüştür.
    Ayrıca 5510 sayılı Kanunun, Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi başlığını taşıyan 59. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.... Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." düzenlemesine yer verilmiş olup, eldeki davada, davacı avukatının Kurumun hangi işlemine karşı hangi yasal dayanak nedeniyle davayı açtığı anlaşılamamaktadır.
    Şu durumda, mahkemece öncelikle davacı avukatından istenecek açıklama ile davalı kurumca yapılan işlemlerden hangisinin iptalini istediği hususu belirlenmeli, talebin teşvik uygulamasının iptaline mi yoksa sigortalıların çalışmalarının gerçek olduğuna mı, veyahut kurumca yapılmış prim tahakkuku var ise bu tahakkukun iptaline yönelik mi olduğu hususu belirlendikten sonra, özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.12.2011 gün ve 2011/21-632 Esas - 2011/784 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında yargılama sonunda verilecek karar hak alanlarını ilgilendirdiğinden bildirimleri iptal edilen sigortalıların yöntemince davaya katılımları sağlanmalı, daha sonrasında ise yukarıdaki irdelemeler kapsamında davacının Kuruma verdiği ifade, kurum denetim raporları ile sigortalıların alınan ifadeleri ile 5510 sayılı Yasanın 59 ve 86’ncı maddeleri kapsamında irdeleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece öngörülen yöntem ve gereklilikler yerine getirilmeden yargılama yapılarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi