Esas No: 2018/4949
Karar No: 2022/7268
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4949 Esas 2022/7268 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/4949 E. , 2022/7268 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Beraat
A)Sanık hakkında “2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, şirketi fiilen ... isimli kişinin işlettiğini, daha sonra şirketi tefecilere borçlandırarak ortadan kaybolduğunu, şirket iş ve işlemleriyle kendisinin ilgilenmediğini, ... Ltd. Şti. yetkilileri ... ve ...’nün aralık 2011 ve ocak 2012 tarihleri arasında işyerinde bizzat bulunduklarını, sahte fatura düzenlemediğini beyan etmesi, imza ve yazı incelemesinin yalnızca 13759 ve 13760 numaralı iki faturaya ilişkin olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından;
1)İlgili vergi dairesinden temin edilecek tüm faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve ismini bildirdiği kişilere ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra fatura gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
a)İsmi bildirilen kişilerin de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ile bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturadaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da ismi bildirilen kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
2)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
a) Aynı mükellefler hakkında sahte fatura kullanma suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
b) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
c) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellef sanığın yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükelleflerin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, ödemelerin yapıldığı çek hesabı ile tespit edilecek diğer banka hesap hareketleri incelenerek, çek bedellerinin kim ya da kimler tarafından tahsil edildiği, ödemelerin muvazaalı olup olmadığının araştırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükümleri kurulması,
B)Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle, 213 sayılı Kanun'un 359 ve 367. maddelerinde değişiklik yapılmış olup aynı Kanun'un 6. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na eklenen geçici 34. maddenin 3. fıkrasındaki "Bu maddeyi ihdas eden Kanun'un yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir" hükmü uyarınca, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.