14. Hukuk Dairesi 2019/2160 E. , 2020/1590 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.02.2019 gün ve 2018/5506 Esas- 2019/1481 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacı ve öncesinde davacının dedesi tarafından 45 yılı aşkın süredir tarla olarak kullanılan dava konusu 648 parsel sayılı taşınmazın orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının dışında olduğunu ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı vekili, davanın Müsteşarlığın görev alanına girmediğini ve husumet yönünden reddi gerektiğini, taşınmazın mera olarak kullanıldığını ve Bağrıkurt Köyü"ne tahsis edildiğini, davanın süresinde açılmadığını, meraların mülkiyetinin zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili husumet ve hak düşürücü süre yönlerinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dahili davalı Bağrıkurt Köyü (Selçuklu Belediyesi) vekili, taşınmazın mera vasfında olup zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesinin mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava dilekçesi tebliğ edilen Hazine vekili husumeti kabul etmediğini belirtmiş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 20.02.2019 tarihli 2018/5506 Esas 2019/1481 sayılı Kararında;
"...1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiş,
2)Davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava tapu kayıt maliki dışında ayrı bir tüzel kişiliği olan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına husumet yöneltilerek açılmıştır. Dava konusu 648 parsel sayılı taşınmaz tapu bilgilerine göre mera niteliği ile kamu orta malları sicilinde kayıtlıdır ve tapuda malik olarak Maliye Hazinesi görülmektedir. Tapu maliki belli olduğuna göre husumetin bu şekilde yöneltilmesinin, HMK"da yerini bulan hasımda yanılma kapsamında değerlendirilmemesi gerekir. Tapu kaydının aleniliği ilkesi gereğince dava dilekçesi düzenlenirken dava tapu malikine yöneltilmelidir. Dolayısı ile ayrı bir tüzel kişiliği olan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı hakkındaki davanın husumetten reddine ve davada vekil aracılığı ile temsil edildiğine göre lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir" şeklindeki gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilebileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiştir. Hasımda yanılma halinde taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya hasımda yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Somut olayda; davacı davasını açarken davalı olarak T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı"nı göstermiş ise de; cevaba cevap dilekçesi ile maddi hatanın düzeltilmesini talep ederek davalının Maliye Hazinesi olarak değiştirilmesini istemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesinde açıkça maddi hatadan kaynaklanan hasımda yanılma hallerinde karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakimin kabulü ile değişiklik yapılabileceği belirtilmiştir. Davacının da davayı açarken maddi hata nedeniyle hasımda yanıldığı kabul edilmiştir.
O halde; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekirken bu husus dikkate alınmadan kararın bozulduğu anlaşıldığından davacıların karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 20.02.2019 tarihli 2018/5506 Esas 2019/1481 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, dosyada yeniden yapılan inceleme sonucunda; yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan tarafların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.02.2019 tarihli 2018/5506 Esas 2019/1481 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yeniden yapılan temyiz incelemesi sonucunda tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 10.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.