17. Hukuk Dairesi 2016/10709 E. , 2017/9908 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava davacısı vekili, asıl davada; davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın murisin kullandığı araca tam kusurlu olarak çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, müvekkilinin murisin annesi olduğunu, murisin üniversite öğrencisi olduğunu, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, elem çektiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen dava davacısı vekili birleşen davada; davalıların sürücüsü ve maliki olduğu, zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın dava dışı araca çarpması sonucu karşı araç sürücüsünün vefat ettiğini, sürücü murisin annesi ... için 14.857,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, ödenen tazminatın faiziyle davalılardan rücuen tahsili için başlatılan takibe haksız itirazlarının iptali ile takibin devamını, %40 ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Asıl-birleşen dava davalıları vekili, asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının 20.037,15 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın 21/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, mahkemenin iş bu dava dosyası ile birleştirilen 2008/82 Esas sayılı dosyasında davacının davasının kabulü ile davalıların ... ... Müdürlüğünün 2007/1580 Esas sayılı dosyasında yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların kötü niyeti ispat edilemediğinden ... inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan asıl davadaki manevi tazminata ilişkin hüküm ile birleşen davadaki hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekillerinin asıl davadaki maddi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına (aşağıda (2-b) nolu bentte belirtilen husus dışında) göre, asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b) Asıl dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Asıl dava davacısı ... asıl davada toplam 25.000,00 TL maddi tazminat talep etmiştir. Mahkemece bozma ilamı öncesi aldırılan ve hükme esas alınan 9.12.2010 tarihli hesap bilirkişi raporunda toplam zarar kusur indirimi sonucu 17.709,70 TL olarak hesaplanmış, ... tarafından
davacıya ödenen 14.857 TL’nin tenzili ile mahkemece 28.2.2011 tarihinde 2.852,70 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Hüküm asıl dava davacısı ... ve asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 12.12.2012 tarihli, 2012/13152 Esas, 2012/13913 Karar sayılı bozma ilamında diğer bozma nedenleri yanında, ... tarafından davacıya ödenen 14.857 TL’nin ödeme gününden rapor tarihine kadar işlemiş faiziyle güncellenerek tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, ayrıca kabule göre de; davacının maddi tazminat talebinin kabul edilen miktar dışında kalan kısmının, zararın bir kısmının ... tarafından karşılandığı gerekçesiyle reddedildiği, davanın 11.10.2006 tarihinde açılmış olup, ... tarafından ödemenin 12.09.2007 tarihinde yapıldığı, ödemenin dava tarihinden sonra yapılmış olmasına göre davacının dava açmada kusurunun olmadığı, bu durumda mahkemece maddi tazminatın 14.857 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye miktar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul edilen miktarın dışında kalan 22.147,30 TL"nin tamamı yönünden davanın reddedilmesi ve buna göre davalılar lehine vekalet ücreti takdirinin isabetli olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, yeni bir hesap bilirkişisinden rapor aldırılmış, bu kez raporda toplam zarar kusur indirimi sonucu 20.037,15 TL olarak hesaplanmış, 14.857,00 TL’lik ödeme güncellenip 23.176,50 TL olarak bu zarardan mahsup edildiğinde asıl dava davacısının bakiye zararı kalmamış, mahkemece asıl davada davacının 20.037,15 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedilmiştir. ... ki mahkemece bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş bozma ilamında işaret edildiği üzere yargılama yaparak hüküm kurmaktan ibarettir. 28.2.2011 tarihli ilk yerel mahkeme ilamı asıl davadaki maddi tazminat miktarı yönünden davalılar... ve ... lehine bozulmuş olup; bozma ilamı öncesi hükme esas alınan 9.12.2010 tarihli bilirkişi raporuna göre kusur indirimi sonucu toplam zarar 17.709,70 TL iken, bozma ilamı sonrası mahkemece aldırılan ve hükme esas alınan 20.11.2013 tarihli raporda kusur indirimi sonucu toplam zarar
20.037,15 TL olarak hesaplanmıştır. Uyulmasına karar verilen bozma ilamıyla temyiz eden davalılar ... ve ... lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, bozma ilamı sonrası hükme esas alınan miktar bozma ilamı öncesi hükme esas alınan miktarı geçemeyecektir. Bu durumda 9.12.2010 tarihli raporda hesaplanan toplam 17.709,70 TL zarardan, 14.857,00 TL’lik ödeme güncellenip 23.176,50 TL olarak mahsup edildiğinde yine bakiye alacak kalmıyor ise de, bozma ilamında kabule göre de ödenen miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği de belirtilmiştir. Bu halde 14.857,00 TL’lik ödemenin güncellenmiş hali olan 23.176,50 TL toplam zarar olan 17.709,70 TL’yi aştığından, sonuç olarak mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile 17.709,70 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının bakiye istemi olan 7.290,3 TL yönünden davanın reddine hükmedilerek harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de buna göre değerlendirilmesi gerekirken, 20.037,15 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, asıl davadaki maddi tazminata ilişkin hükmün asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan asıl davadaki manevi tazminata ilişkin hüküm ile birleşen davadaki hükmün ONANMASINA, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl-birleşen dava davalıları ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davadaki maddi tazminata ilişkin hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.026,73 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl dava davalıları ... ve ..."dan alınmasına 31.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.