21. Hukuk Dairesi 2006/3754 E. , 2006/12664 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Babaeski Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Tarih : 29.12.2005
No : 369-439
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1987 tarihinden 17.10.2000 tarihine kadar çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 01.01.1987-17.10.2000 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde çalıştığının tesbitini istemiş Mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir.
Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi olan bu tür davalarda çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, sürekli mi kesintili mi olduğu başlangıç ve bitiş tarihleri, alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyeri çalışanları ile kayıt ve bilgilerle komşu işyerleri veya yakın işyeri çalışanları oldukları belirlenen tanıklar dinlenmeli, davacının yaşı, işverenle ilişkisi ve bu yöndeki beyanlar dikkate alınmalı, çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.06.1999 gün ve 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün ve 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün ve 2003/21-35-64 ile 10.11.2004 gün ve 2004/21-538 sayıl kararları da bu yöndedir.
Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde araştırma ve inceleme yapılmadığı, tanıklarla ilgili dosyada kayıt ve belge bulunmadığı, 1977 doğumlu olan davacının işyerinde çalışmaya başladığında10 yaşında ve ilkokul çağında bulunması, bir kısım tanık beyanları itibariyle işverenle aile gibi bir arada bulunmaları yetersizce irdelenmeksizin arada hizmet akdinin unsurlarının bulunup, bulunmadığı tartışılmaksızın sonuca gidildiği, bu bağlamda tarafların nüfus kayıt tablolarının getirtilip incelenmediği, davacının evde geçirdiği kaza ile ilgili olası bir ceza soruşturmasının araştırılmadığı, davacının kardeşi İ.C. "un da bir süre aynı işyerinde çalıştığının belirtilmesi, müfettiş raporuna göre de kayden 01.02.2000-15.06.2002 tarihleri arasında davacının kardeşinin çalıştığının belirlenmesine, bilirkişi raporunda ise davalı işyerinde iki kişinin çalışmasının uygun olduğunun belirlenmesine karşılık bu hususun da dikkate alınmadığı, davacının İ. C. olup aynı işyerinde karşı açılmış olabilecek tesbit dosyasının da getirtilip incelenmediği, öte yanda H.U.M.K "nun 388. maddesine aykırı şekilde kararın hüküm kısmında tereddüt yaratacak şekilde davacı olarak İ. C. "un adının yer alması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olguları gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gitmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan H. Ö. "e iadesine, 20.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.