10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/25344 Karar No: 2016/3184 Karar Tarihi: 14.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/25344 Esas 2016/3184 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/25344 E. , 2016/3184 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl talebin kabulüne, icra-inkar talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ..."nın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. Davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihinde yürürlükte olan 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve icra takibine konu yapılan aylığın, takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli olması dolayısıyla, likit nitelikte olduğunun belirgin olması ve mahkeme gerekçesinin aksine itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşıldığından, davacı alacaklı Kurum yararına, takip tarihi itibariyle %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, söz konusu talebin reddedilmesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hükmün icra-inkar tazminatını düzenleyen 2. paragrafının silinerek yerine “Takip dosyasına konu asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkâr tazminatının, davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınmayan temyiz harcının davalıdan tahsiline, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.