19. Hukuk Dairesi 2016/14619 E. , 2018/3568 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabul, kısmen reddine yönelik hükümlerin asıl ve birleşen dosya davalısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen dosya davacısı ...A.Ş. yetkilisi ..., asıl ve birleşen dosya davacıları vekili Av. ..., ... ile asıl ve birleşen dosya davalısı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı şirket yetkilisi ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, davacıların davalı bankanın ... Şubesi’nde bulunan hesabından davacıların haberi ve talimatı olmadan şube müdürü tarafından usulsüz olarak para çekildiğini, bu şekilde icra takip tarihi itibariyle davacıların zararının 344.100,00 (240.000,50 USD+70.000,00 USD) TL olduğunu, bu miktarın ödenmesi için takip tarihinden önce davalı bankaya ihtar çekildiğini ve ancak ödeme olmadığını, akabinde alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığını iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu işlemlerle davacı ...Ltd. Şti.’nin bir ilgisinin bulunmadığını, diğer davacı ile ilgili yapılan işlemlerin ise usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddi ile % 40 oranında tazminat istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, davacıların davalı bankanın ... Şubesi’nde bulunan hesabından davacıların haberi ve talimatı olmadan şube müdürü tarafından usulsüz olarak para çekildiğini, çekilen miktarın ödenmesi için takip tarihinden önce davalı bankaya ihtar çekildiğini ve ancak ödeme olmadığını, akabinde 231.450,00 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığını iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili birleşen davada davacı ...Ltd. Şti. yönünden talebini ıslah etmiştir. 29.05.2012 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, davalı banka müdürünün davacı ...Ltd. Şti.’ne ait hesaptan 30.700,00 TL ve 75.750,00 TL krediyi zimmetine geçirdiğini, bu miktarlar bakımından davacı ...Ltd. Şti. sanki kredi kullanıyormuş gibi gösterdiğini ve davacı ...Ltd. Şti.’ni borçlu hale getirdiğini, bu sebeple bu iki miktarın toplamı 106.450,00 TL bakımından davacı ....Ltd. Şti.’nin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, işlemlerin usule uygun olduğunu savunarak davanın reddi ile % 40 oranında tazminat istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre asıl davada davacı ... …A.Ş.’nin bilgisi dışında 240.000,00 USD’nin çekildiği, bunun gerçek bir nakit çekim işlemi olmadığı, yine asıl davaya konu 70.000,00 USD’nin dava dışı bir bankadan davalı banka çalışanları tarafından çekildiği ve ancak davacı ...…A.Ş hesabına intikal ettirilmediği, davalı bankanın, çalışanlarının işlem ve eylemlerinden güven kurumu olması sebebiyle sorumlu olduğu, bu sebeple asıl davada davacı ... …A.Ş. yönünden açılan itirazın iptali davasının kabulü gerektiği, asıl davada diğer davacı ...Ltd. Şti.’nin asıl davaya konu hesaplarla bir ilgisinin bulunmadığı, birleşen davada iki ayrı talebin mevcut olduğu, başlangıçta itirazın iptali talebinin içinde bulunan 30.700,00 TL ve 75.750,00 TL’lik talepler yönünden davanın ıslah suretiyle davacı ...Ltd. Şti. yönünden menfi tespite dönüştüğü, bakiye 125.000,00 TL yönünden ise itirazın iptali talebinin devam ettiği, 125.000,00 TL’lik talebe konu hesabın dava dışı bir gerçek kişiye ait olduğu, her ne kadar davacılar vekili bu paranın davacı şirketin hesabına yatırılması gerektiğini iddia etmiş ise de, yine bu iddianın dava dışı gerçek kişi şahıs tarafından açılan davada tartışılacağı, bu sebeple birleşen davaya konu 125.000,00 TL’lik talep yönünden davacı şirketlerin aktif husumetlerinin bulunmadığı, birleşen davaya konu menfi tespit talebi yönünden ise, davacı ...Ltd. Şti.’nin birleşen davaya konu 30.700,00 TL ile 75.750,00 TL’lik kredileri kullanmadığının anlaşıldığı, asıl davaya konu alacağın likit olduğu, birleşen davada itirazın iptali davasının husumetten reddedildiği, davacıların kötü niyetinin sabit olmadığı, birleşen davadaki menfi tespit talebi yönünden davacı tarafın tazminat talebinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın davacı ... …A.Ş. yönünden kabulüne, davacı ...Ltd. Şti. yönünden husumetten reddine, birleşen davadaki itirazın iptali davasının her iki davacı şirket yönünden husumetten reddine, menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosyada davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Asıl davada davacı ...Ş.’nin hesabından çekilen 240.000,00 USD’nin davacı şirket yetkilisinin imzası ile çekildiği anlaşılmış olmakla, bu miktar alacağa ilişkin talebin kabulü doğru olmamıştır. İmza davacı ...Ş. yetkilisine ait olduğundan, paranın davacı şirket tarafından çekildiği kabul edilmelidir. Dava konusu 70.000,00 USD’lik miktarın ise davalı bankanın elemanı tarafından dava dışı ... Bankası’ndan davacı ...A.Ş.’nin talimatı ile çekildikten sonra, davalı bankadaki hesabına yatırılacağının yazılı delil ile ispat edilmemiş olması sebebiyle, bu miktar alacağa ilişkin talebin de kabulü yerinde görülmemiş, bu itibarla asıl davada kabul yönünde verilen kararın bozulması gerekmiştir.
2-Birleşen davada davacı ...Ltd. Şti.’nin menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, davalı banka tarafından davacı ...Ltd. Şti.’ne açılan kredilerin, bu şirketin hesabına yatırıldığı ve hesaptan da bu şirketin yetkilisinin imzasını içeren dekont ile çekilmiş olduğu anlaşılmış olduğundan, bu şirketin davalı bankadan kredi talep edip etmemesi sonuca etkili görülmemiş, açıklanan bu sebeplerle menfi tespit talebi yönünden verilen kabul kararı da yerinde olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bendlerde açıklanan sebeplerle asıl ve birleşen davada verilen kabule yönelik hükümlerin asıl ve birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl ve birleşen dosya davalısı ... A.Ş. yararına Yargıtay duruşma tarihi dikkate alınarak takdiren 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosya davacıları... A.Ş. ile ...Ltd. Şti.’nden alınarak asıl ve birleşen dosya davalısı ... A.Ş.’ne verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısına iadesine, 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.