19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13808 Karar No: 2018/3103 Karar Tarihi: 20.03.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13808 Esas 2018/3103 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/13808 E. , 2018/3103 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 25/12/2013 tarihi itibariyle üçüncü şahıs sanığın borçlu şirkete ödemesi gereken kesinleşmiş ve muaccel bir borcu bulunup bulunmadığı hususunda inceleme yapılarak, dosya kapsamında sanık ...’nın yetkilisi olduğu borçlu şirkete ait taşınmazı şirketin borçlarını ödemek için sattığına ilişkin savunmasında belirttiği hususlar ile temyiz dilekçesi ekinde sunduğu banka dekontları ile hesap dökümüne ilişkin belgeler de araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de, 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 338/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2-Dava ve cezanın İİK’nın 354. maddesinde yazılı sebeplerle düşeceğinin karar da belirtilmemesi, 3-Şikayet dilekçesinde sanığın İİK’nın 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmiş olup karar da sanık hakkında İİK’nın 337/a maddesi uyarınca hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.