Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5693
Karar No: 2016/8672
Karar Tarihi: 08.06.2016

Hırsızlık - resmi belgede sahtecilik - 6136 sayılı Kanun"a muhalefet - suç işlemek amacıyla örgüt kurma - suç eşyasını kabul etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/5693 Esas 2016/8672 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2016/5693 E.  ,  2016/8672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, 6136 sayılı Kanun"a muhalefet, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç eşyasını kabul etme
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, düşme

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç eşyasını kabul etme suçlarından beraat kararı verilmiş ise de; sanığın yargılama devam ederken 16.07.2010 günü öldüğü anlaşıldığından adı geçen sanık hakkında mahallinde düşme kararı verilmesi; ayrıca sanık ... hakkında katılan ..."e karşı iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kamu davası açıldığı halde, bu dava ile ilgili herhangi bir karar verilmemiş ise de, dava zamanaşımı içerisinde her zaman karar verilebilmesi mümkün görülmüştür.
    I-Sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç eşyasını kabul etme suçları nedeniyle verilen beraat kararına sanıklar müdafiince yapılan temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
    Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Beraat eden ve kendisini vekil ... ile temsil ettiren sanıklar ... ve ... yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/son madde ve fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına "Sanıklar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/son fıkrası uyarınca 1.320,00"şer TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara ayrı ayrı verilmesine” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."e karşı işlediği hırsızlık; ... plakalı araç hakkında işlediği resmi belgede sahtecilik suçları nedeniyle verilen mahkumiyet; sanık ... hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet, sanık ... hakkında ... ve ... plakalı araçlar hakkında işlediği resmi belgede sahtecilik suçları nedeniyle verilen mahkumiyet; sanıklar ...,...,suça sürüklenen çocuklar ... ile ... hakkında katılan ..."a karşı işlediği hırsızlık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince ise;
    25.05.2010 günü öldüğü gerekçesiyle hakkında açılan tüm davaların düşmesine karar verilen ..."ın katılan ... A.Ş. vekilinin temyiz nedeni dışında bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
    Sanık ..."in, adli sicil kaydında bulunan, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nden verilme 2006/1307-2007/405 sayılı 09.05.2007 tarihinde kesinleşmiş; sanık ..."un adli sicil kaydında bulunan, ... Ağır Ceza Mahkemesi"nden verilme 2003/101-2005/182 sayılı 19.04.2005 tarihinde kesinleşmiş tekerrüre esas eski hükümlülükleri bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, haklarında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Aynı yargı çevresindeki cezaevinde başka suçtan tutuklu olan ve duruşmalardan bağışık tutulmayı isteyip istemediği sorulmayan sanık ..."nın, karar oturumunda hazır bulundurulmayarak yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması, böylece savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Sanık ... hakkında ... plakalı aracın ruhsatında yapılan sahtecilik eylemi ile ilgili olarak 5271 sayılı CMK"nın 170. ve 225. maddelerine aykırı biçimde açılmış bir kamu davası bulunmadığı halde, aynı sanık hakkında ... plakalı araç ruhsatı ile ilgili olarak sahtecilik yaptığı iddiasıyla kamu davası açılmasına karşın, ... plakalı aracın ruhsatında yapılan sahtecilik eylemi ile ilgili mahkumiyet kararı verilerek hükmün karıştırılması,
    3-Kanun"un öngördüğü sınırlar arasında ceza tayini hakimin takdir ve değerlendirme yetkisinde ise de; bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu konudaki gerekçenin, suçun işleniş şekli, kanuna aykırılığın derecesi, suç konusunun önem ve değeri, suç sebepleri, sanığın kişiliği, kastın yoğunluğu gibi hususların dosya içeriğine uygun olması gerekmektedir. Somut olayda, sanık ..."ın temyiz dışı suç arkadaşı ... ile birlikte katılan ..."e ait Fiat marka kamyonet ve üzerindeki 4.000,00-5.000,00 TL değerindeki gıda malzemelerini çalmaları şeklinde gerçekleşen eylemde, hırsızlık suçundan teşdit gerekçeleri bulunduğu halde, sanık hakkında alt sınırdan hüküm kurularak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
    4-Sanıklar... ve ... yönünden uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanamayacağı da gözetilerek, sanıklar ..., ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmalarına karar verilmemesi,
    5-TCK’nın 62. maddesinde mahkemece fail lehine cezayı hafifletici takdiri sebeplerin varlığı halinde cezada belirli oranda indirim yapılması öngörülmüş olup, bu takdiri kullanacak mahkemeye bağlayıcı kural getirilmemiş ise de; cezanın şahsileştirilmesi amacıyla maddenin uygulanmasının gerekip gerekmediği failin geçmişi, sosyal ilişkiler, fiilden sonraki ve yargılama süresindeki davranışları cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar değerlendirilip varılan sonuca göre karar verilmesi icap etmektedir. Bu nedenle, sanıklar ... ve ... hakkında, üzerilerine atılı suçlarla ilgili yaptıkları savunmalarında ikrarda bulunmadıkları ve sanık ...’in adli sicil kaydında sabıkalarının bulunduğu gözetilmeden, dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyecek şekilde, sanıkların suçları ikrar ettiği gerekçesiyle TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
    6-Sanık ...’in evinde yapılan aramada ruhsatsız tabanca ve şarjörünün ele geçirilmesi karşısında, bu hususta ayrıntılı bir beyanı da bulunmayan sanığın savunmalarında bulundurduğu silahın ruhsatsız olduğunu kabul etmekle birlikte, taşıdığına dair bir beyanı bulunmadığı gözetilerek, bahsedilen silahı taşıdığına dair kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanmadan yazılı şekilde “ruhsatsız silah taşımak” suçundan makhumiyet kararı verilmesi,
    7-Hükmün alt kısmına ayrıntılı dökümü de yapılmayan yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    8-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2014 gün, 2014/441 Esas ve 2014/411 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, “...5271 sayılı CMK"nın 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçe bölümünde, suç oluşturduğu kabul edilen fiilin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması ve sonuç (hüküm) bölümünde yer alan uygulamaların dayanaklarının gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya muhtevasına uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçe bölümünde hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve kanuni olması gerekmektedir. Kanuni, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime imkan sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır...”
    Somut olaya gelince, sanıklar ..., ..., suça sürüklenen çocuklar ... ile ... hakkında katılan ... A.Ş."ye karşı işlediği hırsızlık suçlarından ve haklarında açılan temyiz dışı diğer kamu davalarından beraat kararı verildiği, ancak adı geçenler hakkında temyiz incelemesine konu edilen beraat kararlarının katılan ... vekili tarafından getirildiği, gerekçeli kararın kabul ve delil değerlendirme kısmında anılan sanıklar ve suça sürüklenenler hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapılmaksızın yalnızca telefon dinlemelerini, sinyal ve baz istasyon bilgilerini içeren kayıtların mahkumiyete esas alınamayacağının belirtildiği, adı geçen sanıklar açısından bireyselleştirme de yapılmadan hangi iddia ve kamu davasının bulunduğu ve hangi nedenle mahkumiyetlerine karar verilemeyeceği hususunun ayrı ayrı açıklanmadığı anlaşılmıştır.
    Bu nedenlerle, sanıklar ..., ..., suça sürüklenen çocuklar ... ile ... hakkında katılan ... A.Ş"ye karşı işlediği hırsızlık suçları yönünden, Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 308/7. (5271 sayılı CMK"nın 289/1-g) maddeleri gözetilmeden gerekçeden yoksun biçimde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... A.Ş vekili ile sanık ... ve ... müdafileri ile sanık ..."in temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi