11. Hukuk Dairesi 2011/15319 E. , 2013/178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.09.2011 tarih ve 2009/1201-2011/822 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının maliki olduğu konuttaki su tesisat borusunun patlaması nedeniyle müvekkili olan sigorta şirketi tarafından yangın sigorta poliçesiyle sigortalı işyerini su bastığını, müvekkilinin hasar nedeniyle sigortalısına 2.748,82 TL ödendiğini, davalının maliki olduğu dairenin kiracısı aleyhine açtıkları itirazın iptali davasında hasarın dairenin su tesisatının yapısal bozukluğundan kaynaklandığı kabul edilerek davanın reddedildiğini, bu nedenle hasardan malik olan davalının sorumlu olduğunu, ödenen hasarın tahsili için davalı aleyhine başlattıkları icra takibine davalının itiraz etmesi nedeniyle takibinin durduğunu ileri sürerek 2.738,57 TL asıl alacak ve takip öncesi işlemiş 497,00 TL faiz olmak üzere itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,zararın binanın ana tesisatındaki borulardan kaynaklandığını, tüm kat maliklerinin sorumluluğunu gerektirtiğini, sigorta eksperi tarafından tanzim edilen raporun hakikate aykırı olduğunu, takip öncesi faize hükmedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının hasar bedelinden sorumlu olduğu, davacının icra dosyasında takip tarihi itibarıyla 2.748,82 TL asıl alacak, 498,91 TL faiz olmak üzere toplam 3.247,73 TL alacak üzerinden icra takibinde bulunmasına rağmen 2.738.57 TL üzerinden itirazın iptalini talep ettiği, taleple bağlılık ilkesinin gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile icra takip dosyasındaki 2.738,57 TL asıl alacak ve 497,00 TL işlemiş faiz olmak üzere 3.235,57 TL"lık kısma yönelik itirazın iptali ile icra takibinin bu rakam üzerinden devamına, icra takip tarihi itibariyle icradaki fazlaya dair istemin reddine ve tarafların tazminat taleplerinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, yangın sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen su basması nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, benimsenen inşaat mühendisi bilirkişi raporunda belirtilen dekorasyon hasarı (ahşap asma tavan onarımı+elektrik = 540,00TL, badana ve onarım= 429,75TL) olan toplam 969, 75TL"nın de tahsiline olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulmuşsa da, sigorta poliçesinde can, emtia ve demirbaş hasarı teminat kapsamında sayılmakta olup dekorasyon hasarı teminat kapsamında belirtilmediğinden teminat kapsamı dışındaki dekorasyon hasarına da hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Yine hasar gören üç adet piramit banko, demirbaş hasarı kapsamında ise de, söz konusu poliçenin özel şartlar bölümünde geçen " işletmenin defter kayıtlarında yer almayan veya defter kayıtlarında yer almamakla birlikte, fatura, irsaliye, makbuz gibi belgelerle defter kayıtlarının doğruluğunun tevsik edilmediği mallarla ilgili hasar talepleri işbu sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışındadır" şeklindeki hüküm karşısında, ekspertiz raporunda hasara konu piramit bankoların ilk alış faturası ve demirbaş kaydının ibraz edilmediğinin belirtilmesi ve yargılama aşamasında da aksinin ispat edilememiş olması nedeniyle bu hasar miktarına da hükmedilmemesi gerekirken poliçenin özel şartlarına göre teminat kapsamı dışında bırakılan söz konusu hasar yönünden de tahsil imkanı sağlayacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.