Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/12309 Esas 2010/12445 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/12309
Karar No: 2010/12445

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/12309 Esas 2010/12445 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/12309 E.  ,  2010/12445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/11/2009
    NUMARASI : 2008/430-2009/417

    Taraflar arasında birleştirilerek  görülen davada;
    Davacı, kayden malik olduğu 3489 ada, 18 parsel sayılı taşınmazda yer alan gecekondu yapıda davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ikamet ettiğini, aralarında kira ilişkisi bulunmadığını, haksız işgal nedeniyle dava dışı yüklenici ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilemediğini, noter aracılığıyla yapılan ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, aşamalarda çekişmeli yapının 19 parsel sayılı taşınmazda olduğu anlaşılmakla anılan taşınmaz hakkında açılan 2009/394 Esas sayılı dava ile birleştirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
    Davalı, çekişmeli taşınmazın babasına ait olduğunu, muvafakati ile ev yaptığını, 1993 tarihinden buyana ikamet ettiğini, davacıya temlik edildiğini yeni öğrendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. 
    Mahkemece; 2008/430 Esas sayılı dava dosyası bakımından davanın reddine, 2009/394 Esas sayılı dava dosyası bakımından davanın kabulüne, 13489 ada, 19 parsel sayılı taşınmazın 92.50 m2 lik kısma davalı tarafından yapılan elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların anne ve babaları D.. ve Ş..’ın paydaş olduğu 28 nolu kadastral parselin, 1983 yılında imar uygulamasına tabi tutulduğu, 1987 yılında 3489 ada, 1-16 sayılı imar parsellerinin oluştuğu, 11 ve 12 imar parsellerinde herhangi bir muhdesat şerhi bulunmadığı, tevhid ve ifraz sonucu dava konusu 18 ve 19 sayılı parsellerin oluştuğu, elatmanın önlenilmesi istenilen binanın 19 parselde kaldığı, davalının savunması ve tanık beyanlarına göre binanın anne ve baba tarafından imardan önce yapıldığı, davalının da onların onayı ile 1993 yılında tadilat yaptığı, binaya ilişkin su aboneliğine ait belgelerin 1988 tarihini taşıdığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; TMK 994 maddesinin olayda uygulama yeri bulacağı kuşkusuzdur. Bilindiği üzere anılan madde “ İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir. ” hükmünü öngörmektedir. O halde, somut olayda da davalı tarafından imalatın davacının bayii olan tarafların anne ve babalarının izni ve onayı ile gerçekleştirildiği anlaşıldığına göre davalının iyiniyetli sayılması gerektiği ve bunun sonucu olarak zorunlu ve yararlı giderler ödeninceye kadar taşınmazı geri vermeye zorlanamayacağı diğer bir değişle davalı yararına hapis hakkı tanınması gerekeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca; davalı yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken davanın mutlak surette kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı, tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  29.11.2010  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.